Bir sabah uyanıyoruz ve gündem her zaman olduğu gibi yine değişmiş. Sosyal medya artık yalnızca bir iletişim aracı değil, bir halkı yönlendirme biçimi haline geldi. Algılar, gerçeklerden daha hızlı yayılıyor. Peki bu bizi nereye götürüyor?
Artık bir politikacının açıklamasını değil, açıklama hakkındaki yorumları konuşuyoruz. Bir olayın kendisini değil, olayla ilgili oluşturulan duyguyu paylaşıyoruz. Gerçek, geri planda bir figüran gibi.
Ya da yaşanan herhangi bir olay o kadar hızlı yayılıyor ki doğru-yanlış bunun neresinde kestirmek pek mümkün gelmiyor o an. İşte sosyal medyanın büyüsü. Bizleri o büyünün altına alıyor.
Bu çağda bilgiden çok dikkat değerli. Kim neyin üzerine daha çok konuşulmasını sağlıyorsa, gücü o elinde tutuyor. O yüzden artık bilgiyi bilen değil, bilgiyi viral hâle getiren konuşuluyor.
Bu durumun sosyal etkileri de var. İnsanlar yargılamadan önce düşünmeyi bırakıyor. Çünkü düşünmek zaman alır, ama paylaşmak bir saniye sürer. İşte bu yüzden, toplum olarak dijital bir hızın içinde yavaş yavaş köreliyoruz.
Fakat hâlâ umut var. Sosyal medyada derinleşmek isteyen, bilgiyle yüzleşmek isteyen insanlar da var. Belki azlar, ama bu sessiz devrimin en büyük şansı onlar. Çünkü gerçek değişim, fark edilmeden başlar.
Doğru bilgiye sıkı sıkıya sarılanlar ile hız peşinde koşanların verdiği bir sınav adeta. Hangisi zirveye ulaşır şimdilik pek bilmiyoruz ama zaman gösterecek.
Sosyal medya daha da hızlı geliştikçe bilginin de yeni bir boyuta dönmesi muhtemelen kaçınılmaz olacak gibi görünüyor. Ne diyelim,
Bekleyelim görelim bakalım …