Bu yaz Ankara öyle bir sıcak ki, kapıdan çıkarken adeta fırına giriyorsun. Klima ile vantilatör arasında mekik dokurken, bir de burun kanamaları çıktı başıma. Şöyle söyleyeyim; sabah makyaj yapmışım, rujumu sürmüşüm, aynada bir bakıyorum… hop! Kırmızı sürpriz.
Meğer yalnız değilmişim. Doktor arkadaşım, yaz aylarında burun kanamalarının arttığını söyledi. Kimisi benimki gibi basit; sıcak, kuru hava damarları çatlatıyor. Kimisi ise nörolojik ya da başka hastalıklarla ilgiliymiş. Yani “aman canım, kanıyor işte” dememek lazım, bazen ciddi mesele olabiliyor.
Tabii bizim memlekette burun kanaması da ayrı bir olay. Yanında biri görse hemen “Kafanı arkaya yatır” diye gelir. Oysa doktorlar “hafif öne eğilin, burun köküne baskı yapın” diyor. Ama bizde pratik çözümler hep kulaktan dolma.
Şimdi ne yapıyorum biliyor musun? Evde nemlendirici çalıştırıyorum, suyu bol içiyorum, ani sıcak-soğuk farkına maruz kalmamaya çalışıyorum. Tabii bu “maruz kalmamaya çalışmak” kısmı biraz zor; çünkü dışarı çıkmak bile başlı başına sıcak şoku.