Polatlı’yı alarak, Türkler ellerindeki işe yarar son demiryolu istasyonundan yoksun bırakıp İzmir’den Polatlı’ya kadar demiryoluyla istediği ulaşımı yaparak bir taşla iki kuş vuracaktı Papoulas.

Mustafa Kemal bugünkü çarpışmaların üzerine Türk yurdunun savunmasındaki bundan sonraki taktiği şu tarihsel emriyle bildirdi:

"Hatt-ı müdafaa yoktur. Sath-ı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. (Savunma hattı yoktur. Savunma alan yardır. O alan bütün yatandır.) Yurdun her karış toprağı, yurttaşın kanıyla ıslanmadıkça düşmana bırakılamaz. Onun için, küçük büyük her birlik ilk durabildiği noktada, yeniden düşmana karşı cephe kurup savaşı sürdürür. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören birlikler ona uymaz, bulunduğu mevzide sonuna dek dayanmaya ve direnmeye mecburdur."

Polatlı yakınlarındaki Malıköy, Türk hava gücünün yeni üssüydü. Üs olarak anılan yer aslında biraz düzgünce bir tarlaydı. Havacıların kaldığı birkaç çadır, bir telefon hattı, bir kıyıda üç beş varil benzin ve hangarsızlıktan açıkta duran iki uçak. İki uçaklık hava gücü Batı cephesi Uçak Komutanlığı adıyla anılıyordu. Yunanlıların on sekiz uçağa sahip hava güçlerine karşı yalnızca iki uçak. Onlarda benzin ve malzeme noksanlığı, sık sık onarım nedeniyle sürekli uçamıyordu. Altı yedi değişik tipteki uçağın parçalarının bir araya getirilmesiyle uçtuklarından zaten verimleri düşüktü. Bir avuç Türk havacısı, uçaklardan hangisi o gün çalışıyorsa sırayla onunla havalanıyor, düşmanı gözetliyordu.

Uçak bölüğü komutanı Yüzbaşı Fazıl, ilk Türk havacılarının hayatta kalabilenlerinden biriydi. Yüzbaşı Fazıl sabah erkenden yanına gözetleyicisi Teğmen Hamdi’yi alarak İzmir  adlı avcı uçağıyla  havalanıyor gördüklerini harita üzerinde ibaretlerken gözetleyicisi de defterine notlar alıyordu. Bu arada gördükleriyle dünkü uçuşta gördükleri farkı ortaya çıkarıyorlardı. Üç saat kadar gözetleme uçuşundan dönen Pilot Yüzbaşı Fazıl ve Gözetleyicisi Teğmen Hamdi Maliköy’deki alana iniyor. Gözetleme sonuçlarını telefonla Başkomutanlık karargahına bildiriyordu. Gözetlemeyi sürdürmek amacıyla, Pilot Vecihi ile gözetleyici Teğmen Basri İsmet adlı gözetleme uçağıyla hemen havalandılar. Yalnızca iki uçaktan kurulu Türk hava gücü gökleri boş bırakmıyor, biri inince Öbürü havalanıyordu. Yunanlıların on sekiz uçaklık hava gücüne karşı dengesizliğin giderilmesi için iki uçakla sık çıkış ve uzun uçuşlar yapılıyordu.

İzmir bir gözetleme uçağıydı. Gözetleyicinin önüne bir makinalı tüfek yerleştirilmiş hava çarpışmasına elverişli duruma sokularak bir avcı uçağı haline gelmişti. Gözetleyici teğmen Basri her uçuşta oturduğu yere, ayaklarının altına altı büyük bomba yerleştirir, yerdeki hedeflerin üstüne eliyle bırakırdı. Böylece ilkel bir bombardıman uçağı olurdu İsmet ayni zamanda.

Pilot yüzbaşı Fazıl sabah uçağıyla Yunan içerilerine gözetleme uçuşu yapmıştı. Polatlı yönünde ilerleyen 7. Yunan tümeninin bugünde Polatlı yakınındaki Gordion (Yassıhöyük) yönünde saldırıya geçiyordu. Gordion'da (Yassıhöyük) yüze yakın höyük, bir eski kent yıkıntısı vardı. Gordion Anadolu mitolojisinde önemli bir yer tutar. Yunanlılar bunu sahiplenip bütün dünyaya Yunan mitolojisi olarak tanıtmıştır. Sakarya ırmağının suladığı, topraklar ilk çağların birçok tanrı ve tanrıçasına beşiklik yapmıştı. Anadolu’daki matriarkal toplumun baş tanrısı doğurganlığı, sebebiyle bir dişiydi. Kybele adı verilen bu tanrıça, yaşam ve bereketin tanrıçası, aynı zamanda bütün tanrıların, insanların ve doğanın anası sayılıyordu.

Frikler, yaklaşık olarak M.Ö.IX. Gordion’u merkez yapıp yerleşmişler. Daha sonra sırayla Lydia ve Pers egemenliği altına girmişlerdi.

Persler, Gordion’a çok önem vermiş kenti bir ticaret merkezi haline getirdiler.

Bir falcı Büyük İskender'e Gordion'daki düğümü çözerse, Asya’da büyük bir imparatorluk kuracağını söylemişti. Büyük İskender güçlü Ordusuyla Yunanistan’dan yola çıkmış, Pers Kralı Dara’yı yenerek Gordion’u ele geçirmişti. Gordion’daki ünlü düğümü çözememiş, kızarak bir kılıç darbesiyle düğümü kesivermişti (M O. 333). Bu yüzden Hindistan'a dek bütün toprakları ele geçirdiği halde Anadolu’da tutunamamıştı.

DEVAMI PAZARTESİ…