Ankara’da günlerdir devam eden su kesintilerine yeni bir sorun daha eklendi. Uzun saatler boyunca kesilen sular vatandaşları mağdur ederken bir de verilen su tedirgin etmeye başladı. Plansız ve habersiz yapılan su kesintileri yine plansız ve habersiz bir şekilde tekrar veriliyor.

Fakat bu kez sorun daha da farklı. Saatler sonra gelen su, bekleyen vatandaşları hayal kırıklığına uğratıyor. Musluklardan akan sarı, bulanık, hatta pas renginde sular… Vatandaşın öfkesine karışan endişesi sadece hijyen de değil, bu suyu yemeklerde, çaylarda ve kahvelerde hatta duş almak için nasıl kullanacağımız.

Bir süredir Keçiören, Mamak ve Altındağ başta olmak üzere pek çok mahalleden aynı şikâyet yükseliyor. Sular, bazen saatlerce kesiliyor; ardından geldiğinde sarı renkte, bulanık ve kötü kokulu akıyor. Ankara’nın merkezinde, 2025 yılında hâlâ musluktan “güven veren” bir su akamıyor.

Sorun teknik mi, yönetimsel mi?

ASKİ, yaptığı açıklamalarda “şebeke yenileme çalışmaları nedeniyle geçici bulanıklık yaşandığını” belirtiyor. Ancak bu açıklama, halkın tepkisini daha fazla çekiyor. Aynı açıklama yıllardır tekrarlanıyor. Farklı mahallelerde aynı tablo: kesinti, bulanıklık, pis su…

Bu noktada mesele sadece bir teknik arıza değil. Kurumlar ile vatandaşlar arasında şeffaflık ve iletişim eksikliği sorunu yaşanıyor.

Vatandaş, ne zaman su kesileceğini, neden kesileceğini, ne kadar süreceğini ve tekrar geldiğinde güvenle kullanıp kullanamayacağını bilmek istiyor.

Düşünün: Türkiye’nin başkenti, bürokrasinin kalbi, yüz binlerce memurun yaşadığı şehirde musluktan gelen su ile ellerimizi bile yıkayamıyoruz. Belki de ellerimiz o suyla yıkanmadan daha temizdir.

Su artık doğal bir hak değil, güvenilirliği sorgulanan bir hizmet.