Başkent Ankara. Pek çok ilkleri barındıran şehir Ankara. Bozkırın ortasında yeşeren bir umut olan Ankara. Gri şehir Ankara.. Bu liste böyle uzadıkça uzar. Peki Ankara, günümüzde nasıl bir Ankara?
İşte buna cevap vermek asıl önemli olan. Ankara son yıllarda trafiğiyle dikkat çekiyor. İstanbul’un bilinen trafiği şimdi Ankara ile yarışır düzeyde. Ankara trafiği öyle anlar oluyor ki çileye dönüyor. Özellikle hafta içi iş çıkış saatleri bir yerden bir yere varmak neredeyse imkânsız gibi. Oysa önceleri öyle miydi? Trafik derdi olmayan şehir olarak biliniyordu. Büyükşehirler arasında ‘işte burada yaşanır’ umudu veriyordu. Peki şimdi gerçek ne durumda…
Trafiği, keşmekeşi, curcunası, kaosu. Listeyi daha uzatabiliriz elbette. Ancak karamsarlığa gerek yok. Her büyükşehirde olduğu gibi Ankara’da ciddi göç alan illerden birisi. Bu gerçek çok açık. İşte bu ‘yaşanılabilir şehir’ algısı Ankara’yı şimdi ‘yaşanamaz şehir’lerden birine döndürüyor.
Herkes trafiğe çıktıkça trafik daha da büyüyor. Bu noktada çözüm, yolları genişletmek değil; şehir yaşamını yeniden düşünmek. Ankara, merkezine sıkışan bir şehir olmaktan çıkmalı. Ofislerin, kurumların farklı bölgelere yayılması gerekiyor. Uzaktan çalışma ve esnek mesai saatleri de şehir planlamasının bir parçası olmalı. Biraz böyle düşününce sanki her şey normale dönebilecekmiş hissi uyandırmıyor mu sizde de? Bir umut
Eğer bu değişim gerçekleşmezse, Ankara’da ilerlemek kelimenin tam anlamıyla imkânsız olmaya devam edecek.