Polatlı 1926 Spor Kulübü’nde işler uzun süredir yolunda gitmiyor. Sezon başından bu yana oynanan sekiz maçta –Ziraat Türkiye Kupası maçı da dahil olmak üzere– yalnızca bir galibiyet alınabildi. Bu tablo ne yazık ki Polatlı taraftarının umutlarını da morali de yerle bir etmiş durumda. Üstüne bir de bu sezon tam dört takımın Bölgesel Amatör Lig’e düşecek olması, “Acaba biz de mi o kötü senaryonun içinde oluruz?” sorusunu akıllara getiriyor.
Hakan Yılmaz ile yollar ayrıldı, yeni bir sayfa açılıyor. Yönetim, teknik direktörlük görevi için milli futbol geçmişiyle tanıdığımız Eren Güngör’le anlaşarak önemli bir adım attı. Eren hoca, sadece futbolculuk döneminde değil, karakteriyle ve vizyonuyla da dikkat çekmiş bir isimdi. Altay formasıyla uzun yıllar ter dökmüş, Kayserispor’da kaptanlık yapmış, A Milli Takım’a kadar yükselmiş bir futbolcudan bahsediyoruz. Futbolu bıraktıktan sonra Genç Milli Takımlar’da görev alarak teknik adamlık anlamında da kendini geliştirdi. Şimdi o tecrübeyi Polatlı’nın sahasına taşıyacak.
Sezonun ilk yarısında sekiz maç kaldı. Yani hâlâ umut var, hâlâ düzelme şansı var. Ancak bu sadece teknik direktör değişikliğiyle olacak bir iş değil. Bu işin içinde inanmak, çalışmak ve birlik olmak var. Oyuncular artık sahaya çıkarken “kaybetmemek” değil, “kazanmak” düşüncesiyle çıkmalı. Taraftar da küsmemeli, bu takımın arkasında durmalı. Çünkü bazen bir şehir, sadece skoru değil, ruhunu da geri kazanmak zorundadır.
Eren Güngör’ün gelişi belki de o silkelenmenin başlangıcı olacak. Bu takım, bu şehir, bu arma bir düşüşü değil, bir yeniden doğuşu hak ediyor. Artık bahane zamanı değil; şimdi silkelenme zamanı!