Yalnızlık duygularını deneyimleyen herkes bunun ne kadar korkunç olduğunu bilir. Yalnızlığı arayanlar normalde onu ruhsal yalnızlıkla karıştırırlar.  Sosyal izolasyon ve yalnızlık, kutuplaşmaya katkıda bulunduğu ve fiziksel sağlığımızı etkilediği için giderek daha fazla toplumsal sorun haline geliyor. Ruh sağlığı uzmanları, topluluk savunucuları ve sağlık hizmeti sağlayıcıları, yaklaşan bu kriz hakkında alarm veriyor.  Pandemi, sosyal izolasyonu ve ardından gelen yalnızlık duygularını şiddetlendirmiş olabilir, ancak onu icat etmedi. 2018'de, pandemiden iki yıl önce Birleşik Krallık, yalnızlık için bir bakanlık portföyü oluşturdu. Nüfusun yaklaşık yüzde 40'ının yalnızlık yaşadığını bildirdiği Japonya, 2021'de benzer bir çalışma yapmıştı.  Ne yazık ki yalnızlık, hoş olmayan bir his yaratmaktan çok daha fazla zarar verebilir. Fiziksel sağlık üzerinde de çok büyük bir etkisi vardır. Araştırmacılar, yalnızlığın sağlığınıza verdiği zararların listesinin korkutucu derecede uzun olduğunu gösterdi. Bunlar; depresyon, bilişsel işlev bozukluğu, yüksek tansiyon, iltihaplanma, hastalığa karşı değişen bağışıklık diye liste uzayıp gidiyor.  İnsanların ne tür sosyal ilişkilere sahip olmak istediklerini ve gerçekte sahip olduklarını bilmeden, yalnızlığın acil nedenlerini bilemeyeceğiz.  Ciddi yalnızlık sorunuyla daha iyi başa çıkabilmek için insanların sosyal yaşamları hakkında geçerli ve güvenilir bilgilere ihtiyacımız var. Bu, yalnızlığın acil nedenlerini belirlemeyi ve insanların sağlığını iyileştirmeyi mümkün kılacaktır.