YAZAR: CANER BAŞAR

Firigler Anadolu’da bir karayolu ağı kurdular. Doğuda Asur ve Luvi devletleriyle, Ege kıyılarındaki Yunan kentleriyle yoğun bir ticaret ilişkisine girip Kral Midas döneminde büyük bir zenginliğe ulaştılar. Kral Midas Batı Anadolu kentlerinden Kyme (Nemrutkale) kralının kızıyla evlenmiştir. Öte yandan fildişi tahtını Yunanistan'daki Delfoi Apollon Tapınağı’na armağan ederek Kıta Yunanistanı ile ilişkileri güçlendirir. Gordion' da yapılan kazılarda ele geçen Yunan çanak-çömlekleri bu ilişkilere ait diğer örneklerdir. Kazılardan çıkan bulgularda uzak ülkelerden satın alınan birçok eşyaya rastlanmıştır. Bu dönemde Asurlular Firiglerin en güçlü düşmanlarındandı bu yüzden Midas Asurlularla da dostça ilişkiler kurdu. Midas’ın doğu krallar ile ilişkisi, onun Asur kayıtlarındaki Muşkili Mita olabileceği önerisi kabul edildiğinde geçerlilik kazanır. MÖ 709 yılında Asur kral II.Sargon'un bir yazıtında "benden önceki krallara boyun eğmeyen Mita" diye bir ifade vardır. Firigler müzik alanında da gelişmiş ve de bir çok müzik aleti bulmuşlardır. Frigyallar hayvan Öykülerinin bulucular: olarak kabul edilir. Ayrıca yazmayıda yanlızca kral ve çevresi değil halkın bütün çoğunluğu biliyordu.

Frigler M.O. 676 yılında yıkılarak tarih sahnesinden çekilmişlerdir. MÖ 7. yüzyılın başında Frigya Devleti'ne son veren Kimmerler'ce işgal edilen kent yakılıp yıkıldı. Daha sonra bölgeye egemen olan Lidyalilar' ca kent yeniden kuruldu. Frigler tarıma Lidyalılar ise ticarete önem veriyorlardı. Tarihte ilk defa metal parayı Lidya’lılar kullanmışlardı. Sonradan Pers kral Kyros (Keyhüsrey), son Lidya kralı Kroisos'u (Karun) yenince (M.Ö. 547) Gordion Persler' in eline geçti. Tarih boyunca Gordion’u fethedip elinde bulunduran imparatorlukların tümü altın çağlarını yaşamışlardır. Persler Gordion’a çok önem vermişler, kral yolu üzerinden kenti bir ticaret merkezi durumuna getirmişlerdi. Sonradan Makedonya Kralı Büyük İskender savaş alanlarında ender görülen 40.000 askeri geçen güçlü ordusuyla yola çıkmış, Anadolu ve kral yoluna hakim olan Pers kral 3. Dara'y1 (3. Darius) yenerek Gordion’u ele geçirmiş bu zafer Helenistik çağın başlangıcı olmuştur. Helenistik dönem büyük İskender’in Gordion' u fethinden sonra (M.O. 300-100) başlamıştır. söylenceden kaynaklandığı da ileri sürülür. Doğu seferi sırasında bir kış boyunca Gordion'da kalan Büyük İskender’e ilişkin olarak anlatılan bu söylence "Gordion düğümü" deyiminin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Efsaneye göre ünlü Gordion düğümü, bir öküz arabasını bir sütuna bağlayan karmakarışık bir sarmaşıklar yığınıdır. Arabanın okuna boyunduruk çok karmaşık bir düğümle bağlanmıştır Araba, Midas'ın ya babası ya da atası olan Gordios'a aittir. Yeni bir lider arayışında olan Friglere bir kahin tarafından, şehre öküz arabası ile giren ilk adamı kral ilan etmeleri söylenir. İşte bu kişi Gordios'ur. Gordios kral olur ve öküz arabası tapınakta gösterime konulur. Söylenceye göre kente giren Büyük İskender’e kente adını veren Kral Gordios'un arabası gösterilir. Büyük İskender’e bu düğümü çözenin Asya’nın fatihi olacağı söylenir. Bunun üzerine Büyük İskender (M.Ö 334) düğümü çözmeye çalışır ama başarısız olur. Sabırsız bir öfkeyle, kılıcını çeker ve düğümü ortadan ikiye ayırır. İskender gerçekten de Pers İmparatorluğu’nun fatihi ve Asya'nın hakimi olma yolundadır. Ancak 33 yaşında ateşli bir hastalıktan zamansızca ölümü, bilgelerce İskender’in Gordion düğümünü çözmek yerine sabırsızca davranmasının akıbeti olarak görülmüştür. Bundan Ötürü değişik ve beklenmedik çözümler gerektiren durumlar "Gordion düğümü" ya da "kördüğüm" diye nitelenir.

Yunan ordusunun Sakarya meydan savaşında ele geçirdiği Afyon, Eskişehir ve Kütahya’da ana tanrıça Kybeleye ait kalıntıların izleri vardı. Ayrıca Yunanlıların Afyon, Kütahya ve Eskişehir’i aldıkları ayın adı Kybelenin sevgilisi Temmuzun adından geliyordu. Ve Yunan halkına bütün bu mitolojik beldelerin ellerinde olmasının önemi anlatılıyordu. Bunlara yakında Polatlı’daki Gordion’unda katılacağı müjdeleniyordu. Sakarya ırmağının suladığı topraklar ilk çağın birçok tanrı ve tanrıçasına beşiklik yapmıştı. Yunanların yüzyıllardır sahip çıktıkları Anadolu mitolojisinin doğup geliştiği yerlerdi Sakarya boyları. Bu nedenle Yunanlılar Sakarya ve çevresini iyi biliyordu. Yunan basını da kanlı dövüşün Sakarya boylarında başlamasını iyiye yorumluyordu çünkü Eski tanrılar Türk ordusunu Sakarya boylarına çekmişler, orada savaşa zorlamışlardı. Tanrıların beşiği Sakarya boyları Türklere mezar olacak, burada kazanılacak zaferden Büyük Bizans doğacaktı. Tanrılar böyle istiyordu. Yunan kral Constantinede, Sakarya meydan savaşında, Ankara seferine çıkmak üzere Atina’dan uğurlanırken, Yunan basını Gordion’u yeniden yunan halkına hatırlatmış. Basının, Kral Constantine'in Ankara seferini Büyük Iskenderin Asya seferine benzetmesi yunan halkını coşturmuştu. Kral Constantine Gordion'da düğümü çözecek, Ankaray’ı alacak, Türk ordusunu yok ederek Bati Anadolu’yu Yunanistan’a katacaktı. Sonra İstanbul’a yürüyecek, kenti alarak Constantinopolis yapacaktı. Böylece Türklerden şehri savunurken ölen son Bizans kralı 13. Constantineden 468 yıl sonra yeniden kurulacak Bizans imparatorluğunun tahtına 14. Constantine olarak çıkacaktı.