Bir toplumda tartışma kültürünün var olması o toplumu medeni yapan en temel konulardan biridir. 

Çünkü belli bir seviyede ve belli bir mantıkla oluşan bir tartışma kültürünün olmaması  toplumu ve içindeki insanları şurdan şuraya götürmez.
Peki nedir bu tartışma kültürü? Neden bu konu üstünde durmayı seçtim?

Tartışmak sanıldığı gibi karşıt fikirlerinin çatışması değildir. Tartışmada temel alınacak olay doğruya yaklaşma eğilimidir. (Doğruya neden ulaşmak demedim bu ayrı bir tartışma konusu). 
Karşıt tarafların samimi şekilde doğruya yaklaşma isteği olmalıdır. Bu nokta kaçırıldığı taktirde tartışma, kavgadan, kişiselleştirmelerden, egodan savaşından öteye gidemez.Tabi ki her tartışma ortak bir anlaşmayla sonuçlanmaz. Ama doğru bir tartışma kişinin bilgisine bilgi katıp, ufkunu etkili bir şekilde açar. 
Tartışmadan galip çıkmak her bireyin ruhunu okşar. Lakin eğer amaç bu olursa sadece ruhunu okşamakla kalır.

İki insan tartışırken en önemli vasıflardan biri de tarafların savunduğu veya eleştirdiği fikir hakkında yeterince bilgi sahibi olmasıdır.
Bundan dolayıdır ki bilmediği konuda tartışmak istemeyen kişi düşünülenin aksine en erdemli davranışlardan birini sergilemiş olur.
Her insan bu söylenenlerle kendisinde veya çevresindeki tartışma örneklerini rahatlıkla kıyaslayabilir.O yüzden günümüzde ki tartışma usullerine çok değinmeyeceğim.
İnsan evvela herhangi bir konuda eksiksiz bilgiye sahip olamayacağı gerçeğini kabul etmelidir.
Doğruya yaklaşma konusunu da temel esas aldıktan sonra  aralarındaki saygı, anlayış, karşıdakini dinleme, yanıldığını fark ettiğinde ben haksızım diyebilmek gibi güzel davranışların kendiliğinden geleceği inancındayım.
(Özellikle bir tartışmayı kaybetmek yani fikirlerimizin yanlışlanması konusu insanlarda  bir buhran oluşturuyor. Çoğu tartışmanın çatışmaya dönüşmesi de bu sebepten oluyor. Halbuki fikirlerimizi, hipotezlerimizi kişiliğimizin bir parçası olma durumundan çıkarırsak, bir yanlışlanma büyük bir doğruya yaklaşma eylemini kendiliğinden getirir). 

Bir insanın bu usulleri benimsemesi kolay iş değildir.Zihni çok yorar, egoya karşı bir savaş açma halidir, kendi kendine kalıp kendisini aşması gerekir.Bunun için önce bu hataları fark etmesi ve sonra bu durumdan  gerçekten içten bir şekilde rahatsız olması gerekir.

Medeni bir toplum,  medeni bir insan yetiştirmekle başlar, medeni insan da ancak kişinin kendi kendisiyle uğraşması sonucu  oluşur.