Ben futboldan öyle çok fazla anlamam. İlgim, TV ekranında izleyicilikten öteye geçmez.  Her maçı takip edip izlemem, fanatik değilimdir. Lig TV aboneliğim yoktur. Maçlar sonrasında yapılan bazı yorumları izlerim, hepsi o kadar. ..

Pandemi sonrasındaki ilk canlı kongremiz olan, 18-22 Mayıs 2022’de, ‘19. Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi’nde biz yine Antalya’dayız. Toplantılar aynı anda, dört ayrı salonda yapılıyor. Fırsat buldukça, ilgim olan konuları izliyorum. Aslında ben emekli olalı ve mesleğime son vereli altı yıl kadar olmuş.

O günlerden bu günlere kendi alanımızda pek çok yeniliğin olduğunu görüyorum. Yeni teknikler, yeni cihazlar, yeni konuşmacılar, yeni ilaçlar vb. Kongrede, bin beş yüz kadar katılımcımız var. Gençler çoğunlukta ve oturumları kaçırmıyorlar.

Kongrenin dördüncü günü akşam seanslarında diğer salonların aksine, A salonu yine tıklım tıklım dolmuş durumda. ‘Kozmetik Jinekoloji ve Cerrahi Uygulamalar’ konuları işleniyor. En arkada bir boş sandalye bularak izlemeye başladım. Konuşmacılar yaptıkları ameliyatları, video eşliğinde gösteriyorlar.

Sanki internette filim izliyor gibiyim. Kaç vaka ameliyat etmişler. Ameliyat için seçim ve sonrasında takip kriterleri nelerdir. Vakalarını ne kadar süreyle takip etmişler. Hastalarının yaşları, eğitim düzeyleri, vücut kitle indeksleri, doğum sayıları vb., bilgileri yok. Uygulamalar sonrasında, memnuniyet neye göre ve nasıl ölçülüyor? Bunların hepsi de havada kaldı. Konuşmalar ve filmler bitti.

Oturum başkanları, konuları tartışmayı açtıklarında, söz alarak, kendimi Stefan Zweig’in ‘Satranç’ adlı kitabında, Avrupa’dan Amerika’ya giden bir gemide seyahat eden depresif yolcunun, kendini nasılsa birden dünya satranç şampiyonunun karşısında bulduğunu ve onu nasıl yendiğine benzettiğimi anlatarak, konuşmacı arkadaşlarıma, yukarıda bahsettiğim sorularımı yönelttim.

Konuşmacı arkadaşlarımdan, tık yok. Cevap konuşmacılar yerine oturum başkanı arkadaşımızdan geldi. ACOG’a göre ( Amerikan Jinekologlar Derneği), estetik ameliyatlarda istatistik olmazmış! Doğrusu oturum başkanı, gole giden topu elleriyle taca atmış oldu. Şimdiye kadar Plastik cerrahi kongrelerine katılma fırsatım hiç olmadı. Onlarda da böyle midir, bilemiyorum.

Ben burada, sizlerin de, konuyla ilgili görüşlerinizi almak için yazıyorum. Estetik işlerini çok fazla bilemem. Ben olayın daima bilimsel tarafındayım. ‘İstatistik, her yerde ve her konuda olduğu gibi, burada da olmalı’ görüşündeyim. En azından, kaç vaka ameliyat etmişlerdir, hastaların yaşları, kiloları, eğitim düzeyleri, post op takip süreleri vs. ile bilgiler verilmeliydi.

Günümüzde, estetik cerrahiye olan ilgi, giderek artıyor. Hastalar, dişinden tırnağından arttırdıklarıyla, gidip estetik ameliyatlarını oluyorlar. Bunu tartışmamız bile gereksiz. Yüz gerdirme, botoks, saç ektirme, burun, karın estetikleri ve daha neler. Paranız varsa gidip pekala yaptırırsınız.

Kongrenin üçüncü günü akşamında, her kongrede olduğu gibi, Gazi Tıp Fakültemiz, Kadın Doğum Anabilim Dalından yetişen genç arkadaşlarımız ve hocalarımızla birlikte, bir akşam yemeğinde buluştuk. Resimler çektirdik. Gözlerimiz, bir gece öncesindeki ses yarışmasında birinci olan arkadaşımızı aradı. Üçüncü olan gencimizi de bu sayede tanımış olduk.

Arkadaşlar, bilimsel kitaplar da, maalesef biz insanlar gibi yaşlanıyorlar. Çok yazarlı olarak bir sure önce yayınladığım, ‘Jinekolojik Onkoloji’, ‘Ürojinekoloji’ ve ‘Jinekolojik Cerrahi’ kitaplarının, yeni baskılarıyla yenilenmeleri gerekiyor. Gazi Tıp kadın doğumun genç hocalarından yeni baskılarının çıkartılması için, çalışmaları başlatmalarını arzuladığımı söyledim.  Bir zamanlar tıpkı bizlerin olduğu gibi, arkadaşlarımın işlerinin de çok yoğun olduğunu biliyorum. Ancak, zeki ve kapasiteli insanların, ayni anda birkaç işi birden yapabilme kapasitelerinin olduğunu da unutmayalım. Ben yayıncılık ve diğer konularda, her türlü yardıma hazırım. Kitaplar hazır olunca kapağına, benim adımı koysalar da da olur, koymasalar da. TeLinde, Cecil, Williams, Harrison, Nelson, Schwartz ve diğerleri dünyadan ayrılalı kaç yıl olmuş, çoğumuz bilmeyiz. Buna karşılık, hala kitapları, her beş yılda bir yeni baskılarıyla yayınlanarak, meslektaşlarımız tarafından ilgiyle okunuyorlar. Tıpkı, 1944’te kaybettiğimiz, Faik Sabri Duran Atlaslarının hala yayınlandığı gibi. Cesaret arkadaşlar. Ben daima, sizlerin yanındayım.

'