Türkiye, 2018 yılında Başkanlık Sistemi’nde ilk seçimine gitti. Recep Tayyip Erdoğan, Muharrem İnce, Meral Akşener, Selahattin Demirtaş, Temel Karamollaoğlu ve Doğu Perinçek cumhurbaşkanı adayları oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, en büyük rakibi olarak Muharrem İnce’yi gözüne kestirdi ve seçim kampanyası sürecinde bu iki adayın atışmalarını izledik.

45 gün içinde 107 miting yapan Muharrem İnce, kampanya sürecinin yıldızıydı. Muhalif seçmene umut veren, Recep Tayyip Erdoğan’a karşı kazanbilme ihtimaline inandıran kişi oldu. Muharrem İnce, muhalif seçmen için artık bir kurtarıcı pozisyonundaydı. Ta ki 24 Haziran gecesine kadar. O gece de her seçim zamanında duyduğumuz cümleleri duyuyorduk; sandıkları terk etmeyin, veriler hala girilmedi, Anadolu Ajansı manipülasyon yapıyor…

Muhalif seçmen Muharrem İnce’nin açıklama yapmasını bekledi, bekledi, bekledi… Muharrem İnce’den, İsmail Küçükkaya’ya kısa mesaj geldi: “Adam kazandı.” İşte o mesaj Muharrem İnce ile muhalif seçmenin arasını açtı ve bir daha da düzelmedi. 2018 yılında gerçekleştirilen seçimin özeti bu şekildeydi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu liderliğinde 6 siyasi parti, 6 farklı görüş bir araya gelerek Millet İttifakı'nı oluşturdu. 2019 yerel seçimlerinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere 11 büyükşehir belediyesinin kazanılması, milyonlarca kaçak – sığınmacı sorunları, ekonomik kriz, liyakatsizlik, işsizlik ve son olarak da depremde yaşananlar Millet İttifakı’nın rüzgarı arkasına almasını sağladı. Yapılan anketler, oy potansiyelinin düşük olduğu kentlerdeki mitinglere katılımın yoğun olması, kavga üzerinde değil vaat üzerine yürütülen seçim kampanyası, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ilk turda seçimi kazanması beklentisini oluşturdu. Fakat 14 Mayıs gecesi, beklentilerle gerçekler örtüşmedi.

Anadolu Ajansı'nın verileri girmeye başlamasıyla Recep Tayyip Erdoğan'ın %59 ile önde olduğu görüldü. Millet İttifakı cephesi, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nu adeta ittifak sözcüsü yapmışlardı. Yapılan açıklamalarda Anadolu Ajansı'nın manipülasyon yaptığının altı çizildi, Kemal Kılıçdaroğlu'nun önde olduğu belirtildi. Ancak saatler geçtikçe Recep Tayyip Erdoğan hala 1. sıradaydı. Muhalif seçmen artık Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklama yapmasını bekliyordu. 2018'de yaşananlardan ders çıkarıldığını, 2019 yerel seçimlerinde yapılan mücadelenin bu seçimde de yapılacağını bekliyordu. Ama yine yanıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu 2 kere açıklama yapmak üzere basının karşısına çıktı. İlk açıklamasında YSK'nın, oy potansiyeli yüksek olduğu yerlerde veri girişini yapmadığını belirtti. İkinci açıklamasında ise oy oranlarından bahsetmeden seçimin ikinci tura kaldığını söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu tarafından yapılan açıklamalar muhalif seçmenin özgüvenini kırarken, diğer tarafta Recep Tayyip Erdoğan balkon konuşması yapıyordu...

Peki Millet İttifakı'na mensup siyasi partilere hangi sorular sorulmalı?

Anadolu Ajansı'nın manipülasyon yaptığını, Kemal Kılıçdaroğlu'nun önde olduğunu belirttiniz. Ancak son açıklamalarınızda Kemal Kılıçdaroğlu'nun oy oranından bahsetmediniz. Sizin verilerinizle, Anadolu Ajansı'nın verileri uyuştu mu? Yoksa 2018 seçimlerinde olduğu gibi sağlıklı bir şekilde veri akışını sağlayamadınız mı? Her sandıkta parti görevliniz var mıydı? Sandık güvenliği konusunda bir buçuk yıl çalıştık dedikten sonra, Anadolu Ajansı'nın manipülasyon yaptığını iddia edip, gecenin sonunda o verilere göre mi sonucu kabul ettiniz? Sizin verilerinizle, Anadolu Ajansı'nın verileri uyuştuysa neden Kemal Kılıçdaroğlu'nun önde olduğunu söylediniz?

Kısaca, Muharrem İnce'nin açıklama yapmadığı gece ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2 kere açıklama yaptığı gece arasında bir fark görebiliyor musunuz? Doğru seçim ikinci tura kaldı. "Adam kazanamadı" Peki maç buradan döner mi?