NEREYE SAVRULUYORUZ? (22) KÜÇÜK ESNAFIN TEŞVİKİ, SANAYİ DEVRİMİ, GÜZEL SANATLAR

Cumhuriyet Dönemi’nde millî ticarete büyük önem verildi. Küçük esnafa ve küçük sanayi erbabına, gereksindikleri krediyi kolay ve ucuza vermek suretiy­le bu kesim de desteklendi. İç ve dış ticarette üreticinin emeğini değerlendi­ren büyük atılımlar yapıldı.

Sanayi faaliyetlerine de önem verildi. 1927 yılın­da ‘Sanayii Teşvik Yasası’ çıkarılarak, sanayinin gelişmesi büyük ölçüde özen­dirildi. Bireysel girişimin olanakla­rını aşan alanlarda devlet yatırımları ile büyük tesisler kuruldu.

Madenlerin, ormanların, kara, deniz ve hava yollarının işletilmesinde büyük gelişmeler oldu.

Bütün bu etkinliklerin yanı sıra bayındırlık işleri de hız kazandı. Atatürk, “Bu geniş memleketi bayındır hâle getirmek gerekir. Bu halk, zengin olmaya mecburdur. Memleket bayındır olmazsa, bu halk zengin olmazsa, size hâlâ yaşamak imkânından söz ederlerse inanmayınız.” diyordu.

Cumhuriyet hükümetlerinin o zamanki bütçesi ile tutumlu davranışlara son derece dikkat edilerek büyük bayındırlık faaliyetlerine girişildi.

                                                             *

 Osmanlı İmparatorluğu zamanında, dünyaca ünlü mimarımız olan Mimar Sinan’ın yaptığı muhteşem Mimari Eserler o zamanki sanatın bence zirvesini oluşturmaktaydı. Ama bu etkinlik ne yazık ki sadece sarayın etrafında, Sinan’ın yetiştirdiği talebeler düzeyinde kalmıştı.

Osmanlıda İslam dininin etkisiyle resim yapmak günah sayıldığı için bunun yerine yaygın olmasa da “Minyatür” tarzında iki boyutlu resim sanatına yer veriliyor, ayrıca yine dini kapsamlı, güzel yazı yazma, çizim yani “Hat” sanatı ve su üzerine yağlı boyalarla yapılan ve günümüzde de hala sevilen “Ebru” sanatı vardı.

Osmanlının son yıllarında ise modern resim ve heykel konusunda, günümüzde bile değerini koruyan ünlü Ressam ve Müzeci “Ahmet Hamdi Bey” bulunmaktaydı.

                                                              *

Cumhuriyet döneminde güzel sanatlara da büyük önem verilmişti. Atatürk’e göre: ‘Güzel sanatlarda başarı, bütün devrim­lerin başarıldığının en kesin kanıtı idi.’ Bu görüşledir ki başta musiki, re­sim, heykeltıraşlık ve mimari olmak üzere her çeşit sanat dalında çağdaş an­lamda büyük ilerlemeler oldu.

Ankara’da Devlet Konservatuarı açılarak mü­zik, tiyatro, opera ve bale dallarında öğretime başladı.

Atatürk’ün sağlığında başlattığı sanat alanındaki devrimler yıllar itibariyle devamlı gelişerek günümüze kadar kesintisiz sürmüştür. Başta İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerimiz olmak üzere, birçok yerde ‘Güzel Sanatlar Fakülteleri, Devlet, Şehir ve Özel Tiyatrolar, Opera ve Bale Sahneleri, Resim ve Heykel, Arkeoloji Müzeleri kurulmuş, tarihi kalıntıların bulunduğu, ’ören yerleri’ turizme açılmıştır.

Bunlardan başka, TRT kurulduğu günden bu yana sanat, edebiyat, her türlü müzik ve drama konularında ülkemizde daima başı çeken, ‘okul özelliğinde’ kıvanç duyduğumuz bir kurumdur. Ayrıca, İstanbul Taksim’deki gurur kaynağımız, ‘ATATÜRK Kültür Merkezi’, eşsiz bir eser olarak parıldamaktadır.

Kültür ve Sanat konusu neredeyse ansiklopedilere sığmayacak kadar büyük ve çok geniş bir yapıyı içermektedir.

Gelecek yazı, Hukuk, Eğitim Devrimi ve Laiklik İlkesi konusu üzerinedir

Dijital erişim: Google-Polatlı Postası-Yazarlar