Şimdi içinizden, “nereden çıktı bu ayı meselesi?” diyebilirsiniz. Durun… anlatayım. Birçoğumuzun bildiği gibi “AYI” Rus’ların milli bir sembolüdür. Yani onlar kendilerini bir ayı kadar güçlü hissederler.
Lafı getirmek istediğim şey ise; 24 Şubat sabahı Başkan Putin’in emriyle Rus Ordusunun acımasızca saldırdığı Ukrayna’dır. Peki, Ukrayna acaba Ruslar için neyi ifade eder. Ukrayna Rusların gözünde tıpkı dişi bir ayının yavrularından birisi gibidir. Onu asla kaybetmek istemez, şayet yaramazlık yapar da kendisinden uzaklaşmaya çalışırsa, sert pençesiyle hafiften vurur ve onu diğer yavrularının yanına iter.
Son yıllarda Özgürlüğünü haklı olarak ön plana çıkarmaya çalışan kuzey komşumuz Ukrayna, NATO’ya girme çabalarıyla, Batı’nın, yani AB’nin güçlü cazibesine kendini kaptırmasıyla, anaç ayısı konumunda olan Rusya’dan gittikçe uzaklaşmaktaydı.
Türkiye ile Azerbaycan nasılsa, Rusya için de Ukrayna ayrılmaz bir parça olarak görüldüğü için, düşman bellediği NATO’ya bu ülkenin katılmasına asla göz yumamazdı.
Daha önce benzeri bir olayı ilk kez, Rusya’nın yaptığı bir askeri harekâtla Gürcistan’ın ayrılıkçı Kuzey Osetya bölgesini, bu ülkeden koparıp aldığına şahit olmuştuk. Akabinde Kırım olayı patlak verdi. Soydaşlarımız olan Tatarların da yoğun olarak yaşadığı ama büyük çoğunluğunu Rus kökenlilerin oluşturduğu Kırım önce referandum yapılarak Ukrayna’dan kopartıldı ve sonra da malüm olduğu üzere Rusya’ya iltihak kararı aldı yani Rus toprağı oldu.
Şimdi sıra geldi Ukrayna’nın doğusunda bulunan,“Donbass” adı verilen bölge içinde yer alan, Rus kökenlilerin yoğun bulunduğu, “Luhansk” ve “Donetsk” bölgelerine. Rusya Lideri Putin önce bu iki ayrılıkçı bölgeyi tanıyacağını ilan etti. Yani Ukrayna’nın bu topraklarını da, dolaylı olarak ilhak edeceğini tüm dünyaya ilan etti. Bu sırada Rus ordusu ile adeta Ukrayna’nın etrafını çepe çevre kuşattı. Bunun tek anlamı ise “savaş”tı ve öyle de oldu.
Ayı, 24 Şubat 2022’nin erken saatlerinde, yavrusu olarak nitelendirilen Ukrayna üzerine saldırıya geçti. Bu saldırılarla, Kuzeyden Belarus (Beyaz Rusya) üzerinden, doğudan ve Kırım üzerinden Rus Hava Kuvvetlerine bağlı Savaş Uçakları ve Helikopterleriyle, ardından da karadan karaya atılan füzelerle Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin bulunduğu başta hava alanları olmak üzere tüm birimler vurmaya başlandı.
Kanımca, Rus Kara Ordusu önümüzdeki bir, iki gün içinde Kırım yarımadasından batı istikametine hareket edip Sivastopol kentine kadar olan sahil şeridini ele geçirecek ve Ukrayna’nın Karadeniz’le olan temasını büyük ölçüde yok edecek.
Peki, bu süreçte NATO’nun başını çeken ABD ile diğer ana unsurlarını oluşturan Almanya, Fransa ve İngiltere ne yaptılar dersiniz? Cevabı söyleyeyim: “koca bir hiç!”. Maalesef saldırgan Rusya’ya bazı yaptırımların ötesine gidilemedi. Ruslara askeri bir müdahale seçeneği var mıydı? Dersek… “yoktu”.
Bu süreçte Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky savaşa engel olmak için çok çırpındı, çok mücadele verdi ama ne yazık ki başarılı olamadı.
Türkiye’ye gelince, Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan’ın her iki tarafa da eşit mesafede duracağız politikası, en doğru olanıydı. Arabuluculuk teklifini Başkan Zelensky kabul etti ama Rusya onay vermedi. Veremezdi de… Çünkü sorunu Rusya bir aile sorunu olarak görüyordu.
Bu savaştan ülkemiz etkilenir mi? Etkilenirse neler olabilir sorusuna cevabım şudur:
“Türkiye’ye yurt dışından gelen turistlerin başında; yaklaşık 4 Milyonu bulan Ruslar, İkinci sırada Almanlar ve Üçüncü sırada da 2 Milyon turist ile Ukraynalılar gelmektedir. Bu savaş ne yazık ki bizim her iki (Rus ve Ukraynalı) turist kaynağımıza büyük darbe vuracaktır. Ayrıca kendi ürettiğimiz buğday, hatalı tarım politikaları nedeniyle yeterli gelmediği için Ukrayna ve Rusya’dan ithal ediliyordu. Bu da ülkemiz adına çok önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlardan başka, kırılgan bir yapıya sahip olan para birimimiz TL. çıkan savaş nedeniyle US$ karşısında hemen değer kaybına uğradı. Bu da ekonomimize vurulan son darbe oldu. Bunlara dünya çapında fiyatı yükselen fosil yakıtları ve elektrik enerji fiyatlarını daha eklemedim. Hayırlısı bakalım…?