Tarihimizin dönüm noktalarından biri olan Çanakkale Zaferi tam anlamıyla kanla yazımlı bir destandır. İmkansızlıklar karşısında Mehmetçiğimizin imanıyla kazanılmış bir zaferdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Conkbayırı’nda cephanesi biten Mehmetçiklere; süngü tak emrini verdikten sonra; “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum” sözleriyle tüyleri diken diken eden ibret alınması gereken bir zaferdir. Yaşanan çatışmada vurduğu düşman askerini canı pahasına, sırtına alıp düşman siperine kadar götürme yüceliğini gösteren Mehmetçik, düşmanın her bir rütbesindeki askerini kendisine hayran bırakacak kadar asil bir davranış sergileyerek, savaşın sadece ölmek ve öldürmekten ibaret olmadığını tüm dünyaya bir defa daha anımsatmış ve bir ders vermiştir. Çanakkale Boğazını geçip İstanbul’u almak isteyen düşman kuvvetlerine karşı kahraman Mehmetçiğimiz, düşman donanmalarına karşı Çanakkale Boğazında aylar boyunca savaşmıştır. 300 bin askerimizin şehit olduğu bu savaşlarda, düşman donanmaları çok ağır kayıplar vererek geri çekilmişlerdir. Çanakkale Savaşlarının denizle ilgili kısmı, 18 Mart 1915 tarihinde, düşman gemilerinin geri çekilmeleriyle Türk topçusu karşısında ağır kayıplar vermesiyle sonuçlanmıştır. Türk milletinin bir olduğunda her şeyi başarabileceğinin ispatı olan bu savaş imkan olmamasına rağmen çok daha güçlü ve imkana sahip olan düşmanlara gözdağı niteliğindedir. Dünyada eşi benzeri olmayan bu ruh günümüzde Türk milletinin yüreğinde yaşamaya devam etmektedir. Kahramanca yazılan bu destanı bir gün değil her gün yaşar gibi hayatımıza yansıtmalıyız. Bu duygu ve düşüncelerle başta Cumhuriyetimizin kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Türk milleti uğruna şehit düşmüş tüm kahramanlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları Şad Olsun.