Pandemi süreci bize pek çok farklı konuda hayatımızı gözden geçirmemiz gerektiğini gösterdi.
Sosyal yaşamın daha belirgin çizgiler ile sınırlandığı bu süreç aynı zamanda aynı zamanda insan psikolojisinin de ne denli Dünya bağımlısı olduğunu da ispat etti.
Birkaç boyunca evimizden çıkmadan sürdürmeye çalıştığımız hayatımız pek çok açıdan bizi zorlayan ve kendimizi dışarı atmaya tetikleyen bir hale büründü.
İnsan yaradılış gereği sosyal bir varlık.
Varoluşunun yegane unsurlarından biri diğer insanlarla iletişim halinde olmak.
Virüsün bu kadar kısa sürede ve bu kadar hızlı biçimde yayıldığını düşünürsek bu hiçte yanlış bir tespit olmayacaktır.
Ülkemizde süreç yavaş yavaş normale doğru dönüş yaşıyor l.
Ancak biz bu süreci daha önce de yaşadık hem de iki kere.
Şu anda rutin ilerleyen vaka sayıları bizi yanıltmamalı.
Sosyal yaşamda var olmak ve sosyalleşme adına yapılan tüm bu çalışmaları boşa çıkarmak yerine dişimizi biraz daha sıkarak virüsün etkilerinin bitmesine her birey olarak katkı sağlamalıyız.
Sosyalleşme adımlarımızı daha güvenli bir mesafeden atar, maskeler turunda kişisel hijyene olan belirgin dikkatimizi verirsek ancak o zaman özlediğimiz hayatımıza kavuşabiliriz.
Aman dikkat!
Ama her zamankinden daha çok..