Ülkemizde genel ekonomiyi yani sektörlerin tamamında üretimi, yeni yatırımları

Devam eden bütün işletmeleri gerek sanayi gerek ticari gerekse tarım alanındaki bütün faaliyetleri etkileyen en önemli faktör faiz oranlarıdır.

Özellikle merkez bankasının belirlediği politika faizi ülke ekonomisinin tamamını olumlu yada olumsuz etkilemektedir.

Merkez bankası belirlediği faiz oranları üzerinden diğer bankaları fonlar.

Bu bankalar da aldıkları bu fonları topladıkları mevduatlarla birleştirmek suretiyle talebi olan müteşebbislere üzerine kendi artı faizini de koyarak kredi verir. Buraya kadar her şey genel ekonomik kurallara uygun işleyişlerdir. krediler
Kimisi sanayi kimisi işletme kimi ticari kimi de tarımsal veya zirai  kimisi de tüketici kredisi olarak kullanılmaktadır.

Ülkemizde hem ekonomiden sorumlu bakan hem de merkez bankası başkanı her Ne kadar istifa ederek ayrıldı görülseler de görevlerinden azledilmişlerdir. Kamuoyuna ; merkez bankasının yedek akçelerinin bile kullanıldığı,  (-48) milyar dolar rezerve gerilediği hatta 128 milyar doların nereye fonlandığının bulunamaması

Şeklinde kamuoyuna yansımasıdır.

Bakan ve başkan değişince merkez bankası faiz oranları da radikal bir kararla

%17 ye yükseltilmiştir. Bu oran fiili enflasyon oranından daha yüksek  bir orandır.

Demek ki faiz sonuç olarak enflasyonu başlı başına etkileyen bir husus değildir.

Faiz oranlarına gereksizce müdahaleler yapılmasaydı faiz sonucu enflasyon olarak gösterilmeseydi dövizlerdeki gereksiz yükseliş ve ülkeden çıkışları olmayacaktı. Kredi faizleri de mevduat faizleri de birbirine paralel artış göstermiştir.  Bu gün yükselen faizlerin en önemli nedeni boşalan merkez bankası döviz rezervlerinin yeniden kazanılmasıdır. Dış yatırımcı TL mevduattan faiz getirisi kazanmak için döviz girişi yapmaktadır. Bu faiz oranlarının yüksekliği bir müddet daha devam edecek kanaatindeyim.

Tabi bu arada bankaların kullandırdıkları kredi faiz oranlarının da yükselmesi krediyi kullananlar açısından ilave bir maliyet yükü oluşturur ki bu maliyeti satış fiyatlarına yansıtırlar.

Ufak işletmeler kullandıkları düşük faizli kredileri bir süre kullanamayacak ve yarattıkları üretim ve kaynaklarında daralmaya gidecektir.

Yatırımcılar yatırımın maliyet artışına faiz etkisini de düşünerek yatırımlara büyük ihtimalle ara verecek yükselen mevduat faiz oranlarından istifade edecekleri kolay yolu seçeceklerdir.

Her ne kadar döviz fiyatlarındaki yükselişi geçici frenlense de, döviz girdisi artışı sağlansa da,

Bu faiz artışları kısa dönemde üretimi düşürecek,  yatırımları frenleyecek, işsizliği daha da artıracak, bazı küçük işletmeler kepenk indirecek, önümüzdeki dönemde  gıda fiyatlarında yükselişler yaşanacaktır.

Benim şahsi fikrim önümüzdeki dönemde ülkemizde stagflasyon yaşanacağıdır.(durgunluk içerisinde enflasyon)

İktisadi hayata polisiye tedbirle yön verilmesi de dünya literatüründe ilk defa yaşanacak bir sistem olacaktır.

Saygı ve sevgilerimle.