İnanın bu iki, gönül okşayıcı” MUTLU YILLAR” sözcüğünü “2023” yılına girerken, “amasız, fakatsız” kullanmayı gerçekten çok arzu ederdim. Fakat olmadı…

Nasıl olsun ki kardeşim. Çık bakalım, Polatlı’nın sokaklarına… caddelerine… çarşılarına…pazar yerlerine. Gir bakalım ana caddelere bağlanan sokaklara, göreceğin yürekleri dağlayan manzara “kepenkleri inik”, camlarında “kiralık” veya “satılık” yazılı boş dükkanlar…

Bundan başka o cadde ve sokaklarda solgun ve asık yüzlü insan manzaralarıyla karşılaşmamak mümkün mü? Neden dersen:

Özellikle “orta gelir düzeyindekilerin, dar gelirlilerin, asgari ücretle çalışanların, emeklilerin ve nihayet işsizler ordusunun” yüz ifadelerinin hiç de iyi olmadığına şahit olursun. Bundan adım gibi eminim.

Çünkü, “Corona Virüsü” ve hemen hemen onunla birlikte eş zamanlı hortlayan “Enflasyon Canavarı” ne yazık ki bu çileli tabloyu önümüze koydu.

Şu konuyu siz değerli okuruma mutlaka söyleme ihtiyacı duyuyorum. Yaşamım boyunca asla herhangi bir partiye üye olmadım. Futbol takımı tutar gibi, kişilerin saplantı halinde, başarılı olup olmadığına bakmaksızın, bir siyasi partiye bağlılığını asla doğru bulmuyorum. Neyse konuyu fazla dağıtmayayım.

Ama ben de çok insanımız gibi bu güzel ülkenin sade bir vatandaşıyım… Herkes gibi ben de siyasi bir görüşe tabii ki sahibim ama bu konulardaki görüş ve fikirlerimi asla bu satırlarda dile getiremem. Zaten bu da etik bir davranış olmaz.

Beni lütfen içinizden biri… sokakta yürüyen sade bir vatandaş olarak değerlendirin. Yukarıda belirttiğim görüşlerim, tamamen vicdanımın yansımasıdır. Aslında konuyu sadece Polatlı’mıza indirgememek, tüm ülke geneline yaymak daha doğru olur.

Ama ben tüm bu olumsuzluklara rağmen, yüzümü kızartarak siz değerli okurlarıma yine de, “Mutlu Yıllar” dilemek istiyorum. Kalın sağlıcakla…

İlhan Küçükbiçmen