Mustafa Kemal: Ali Kemal Bey’in Amasya’dayken henüz haberim olmadığını söylediğim genelgesi, görevlilerin ve halkın düşüncelerini gerçekten de bulandırmış. Her yerde eksik olmayan kötü ruhlu kimseler, hemen bana karşı propagandaya başlamış ve eyleme geçmişler. Bu yoldaki olumsuz gösteri ve eylemlerin en önemlisi Sivas’ta hazırlanmaya başlamış.                                                                   

            İzin verirseniz bunu kısaca hatırlatayım. İçişleri Bakanı Ali Kemal Bey’in bir genelgeyle verdiği emrin tarihi olan 23 Haziran 1919 günü, Sivas’ta Ali Galip Bey adında biri, on kadar adamıyla hazır bulunuyormuş. Bu kişi İstanbul’dan Elazığ Valisi olarak gönderilmiş olan Kurmay Albay Ali Galip’tir. Sözde ilin ikinci derece görevlileri olmak üzere, birtakım insanları da İstanbul’dan seçmiş beraberinde götürüyor.

                                                                       *

            Ali Galip, yolu üzerinde bulunan Sivas’ta durmuş, Özel bir görevi olduğundan kuşku duymamak gereken Ali Galip, orada derhal güçlü yandaşlar bulmuş. Görevini iyi yapabilmek için hazırlanmaya ve önlemler almaya başlamış.

            İçişleri Bakanlığı’nın bana karşıt emri gelir gelmez de işe başlamış. Sivas sokaklarında duvarlara, benim “hain, asi, zararlı bir adam olduğuma dair” yaftalar yapıştırılmış.

            Kendisi de bir gün, Sivas’ta vali bulunan merhum Reşit Paşa’nın makamına giderek İçişleri Bakanı’nın emrinden söz ettikten sonra, Sivas’a gidersem benim hakkımda ne yapılacağını sormuş.

            Reşit Paşa da o’na ne yapılabileceğini sormuş. Ali Galip, “Ben senin yerinde olsam, derhal kollarını bağlar, tutuklarım. Senin de böyle yapman gerekir” demiş.

            Reşit Paşa, bu işin bu kadar basit olacağına inanamamış. Konuşma hayli uzamış. Konuşmaya katılanlar çoğalmış… Hatta bir kısım halk, verilecek kararı anlamak üzere toplanmış…

                                                                       *

            Bugün Haziran’ın 27. günüdür. Bakışlarımızı, tekrar bu noktaya dönmek üzere bir an için bu tablodan ayıralım ve Amasya’ya çevirelim.

                                                                       *

            Yorum: Bundan sonraki köşe yazımda yukarıdaki konuya kaldığım yerden devam edeceğim.

Şimdi gelelim olayların analizine: Ülke emperyalist güçler tarafından parsellenerek işgal edilmiş. İngilizler İstanbul’a çökmüş ve Osmanlı Padişah’ı ile hükümetini adeta abluka altına almış, kibarca isteklerini birer, birer uygulatıyor.

 Bunlar devam ededursun, İngilizlerin güçlü desteği ve ittirmesiyle Yunan Ordusu 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmiş. Yukarıda Mustafa Kemal Paşa’nın NUTUK’ta anlattığı olayların meydana geldiği 27 Haziran 1919 tarihinde ise, Yunan Ordusu neredeyse Ege Bölgesinin tamamına yakınını ele geçirmiş.

            İşte, tüm bu felaketler olmasına rağmen; İstanbul’daki Padişah ve etrafındaki çapsız yönetici kadrosu henüz tehlikenin ne korkunç boyutta olduğunun farkında değil. İşleri güçleri İngilizleri kendilerine kalkan yaparak; işgalci düşmanlarına karşı, Anadolu’da canını hiçe sayıp gece, gündüz demeden mücadele ederek örgütlenmeye çalışan, geçmiş yıllarını savaş alanlarında tüketmiş, başarılı bir komutan olan bir Kahraman’ı kuru bir yakıştırmayla “isyancı” yerine koymak.

                                                                       *

Not: Polatlı 17 Mart 2023 günü çok değerli Eski Belediye Başkanını yani Sn. Sami Çay’ı toprağa verdi. Kendisine Allahtan rahmet, kederli ailesine ve tüm Polatlı halkına baş sağlığı diliyorum. Başkanım huzur içinde uyu…

İlhan Küçükbiçmen