Akşamları televizyonu açtığımda her ekranda aldatan erkekler kadınları konu alan diziler görüyorum. Ya şiddet var ya ağlama…

Bu kadarı da artık fazla değil mi?

Bir zamanlar ne güzel aşk hikayeleri anlatılırdı, erkek kadın evlenebilmek için işlerini güçlerini halletmeye çalışırdı, el birliği ile o insanlara yardım edilirdi.

Dizilerimizde bile ‘sevgi’ denilen bir şey kalmamış. Sonra gelip bir de yeni kuşakları eleştiririz.

Zaten ekonominin güçlüğü insanların hayatını idame ettirme konusunda hiç yardımcı olmuyor, insan akşam eve geliyor, kafamı dağıtayım diyor ama yoookk…

Bu sefer de ekrandakilerin iğrenç hikayeleri, bağırmalarını dinliyor.

Nasıl izleniyor bu diziler gerçekten aklım almıyor…

Bu dizilerin neler anlattığını burada açıklamayacağım, zaten hepiniz biliyorsunuz. Ama aklıma takılan bir soru, ya hu bizim ülkemizde bu kadar yalıda oturan insan mı var?

Her dizi de bir yalı… Yalı da yalı!

Bırakın artık şu yalı sevdasını!

Bizim Yeşilçam’ımız vardı… Orada edilen kavgalar bile tatlıya bağlanır, filmin sonunda herkes birbirine sarılırdı. Kavga bile denmek komik atışmalardı bunlar. Gülerdik, sonunda onların mutluluğu ile mutlu olurduk.

İzleme arkadaşım, izleme ki reyting almasınlar… Bizim de yakamızdan düşsünler.