Sakarya Savaşı zaferinin 100. yılını kutlamanın coşkusunu ve gururunu yaşıyoruz.
Ecdadımızın şimdi içinde yaşadığımız vatan topraklarını savunmak için canlarından vazgeçtiği ve Türk dünyasının Viyana'dan başlayan geri çekilişine "dur" diyebildigimiz efsanevi bir savaş.
Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırının çizildiği bağımsızlık adına verdiğimiz bu mücadele Dünya'nın en uzun cephe savaşlarının yaşanmasıyla mümkün oldu.
Bir cephe savaşı düşünün ki; avantajlı bir konuma geçmek ve düşmanı geri püskürtmek için 22 gün 22 gece sürmüş.
Başkent Ankara'nın dibine kadar helen düşman Sakarya Nehri'ni içinde barındıran Polatlı'da tökezlemiş ve Dünya'nın en önemli askeri dehalarından biri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün savaş stratejileri ile buradan İzmir'e kadar sürülmüştür.
Stratejik acıdan da bakıldığında Dünya savaş tarihine altın harflerle yazılan bir savaşın adıdır Sakarya Meydan Muharebesi.
Bünyesinde gün gün apayrı tarihi öyküler, destansı hayatlar ve savaş öyküleri barındıran bir zafer.
Bu topraklarda yaşayan herkesin bu coşkuya gurura ortak olarak 100. yılda etkin rol alması gerekiyor.
Unutmayalım 100 yıl önce bu toprakların her karışına ecdadımızın vatan toprağı için kanı dökülmüş ve Türk Milleti'nin asla esir edilemeyeceği, özgürlüğünden vazgeçmeyeceği tüm Dünya'ya ispat edilmiştir.
Şimdi hep bir ağızdan zaferin 100. yılında haykırma vaktidir;
Ne mutlu Türk'üm diyene..