Dünya Sağlık Örgütü'nün küresel bir sağlık sorunu olarak tanımladığı Alzheimer hastalığı, son yıllarda hızla artış göstermeye başladı. Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Faik İlik, bu artışın ana nedeninin yaşlı nüfusun artması olduğunu belirtti.

"GENETİK ETKİLER SINIRLI"

Dünya ve Türkiye'de yaş ortalamasının yükseldiğine işaret eden Medicana Konya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Faik İlik, ilerleyen yıllarda Alzheimer hastalığından korunma yöntemleri hakkında bilgi verdi. Yapılan araştırmalarda Alzheimer hastalığının genetik geçişinin yüzde 5 olduğunun tespit edildiğini belirten İlik, genetik etkilerin sınırlı olduğunu vurguladı. Kaliteli bir yaşam tarzı benimseyerek Alzheimer riskinin azaltılabileceğini belirtti. Dr. Dr. Fait İlik konuşmasında şunları kaydetti:

"Alzheimer hastalığı, 40 ile 65 yaş arası hastalarda 20 kişide 1, 65 yaş üstü hastalarda 14 kişide 1 ve 80 yaş üzeri hastalarda 6 kişide bir gibi görülme oranına sahiptir. Sıklıkla 65 yaş üzerinde görülen Alzheimer hastalığının erken yaşlarda da görülebileceğine dikkat çeken Doç. Dr. Faik İlik, “Alzheimer hastalığı yaygın görülen bir bunama nedenidir ve beyin hücrelerinde tahribata neden olan ilerleyici bir hastalıktır. Hastalarda düşünce ve hafıza bozuklukları görüldüğü gibi davranışsal belirtiler de gözlemlenir. İlk belirtiler unutkanlık olarak başlasa da zaman içinde hastanın günlük yaşamını devam ettirmesini de etkileyebilir.”

"UNUTKANLIK TEK BAŞINA ALZHEİMER BELİRTİSİ DEĞİLDİR"

Sadece yaşanan unutkanlık durumlarında tek başına alzheimer hastalığından şüphelenilemeyeceğini söyleyen Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Faik İlik, “Yaş ilerledikçe bilişsel fonksiyonlarda gerileme olabileceği için unutmak olağan olabilmektedir. İnsan kendi unutkanlığını kendisi farkına varıyorsa burada alzheimer hastalığından söz etmemiz mümkün değildir. Özellikle hasta kendi unuttuğunu unutuyor ve günlük aktivitelerini yapmakta zorluk çekiyorsa o zaman alzheimer hastalığından bahsedilebilir. Bahsettiğimiz bu unutkanlıklar günlük hayatı devam ettiremeyecek şekilde olmalıdır” diye konuştu.

"STRESTEN UZAK DURULMALI"

Yapılan çalışmalarda obsesif kompulsif bozukluk hastalarının, alzheimer hastalığına yakalanma riskinin daha yüksek olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Faik İlik, mümkün olabildiğince stresten uzak durulması tavsiyesinde bulunarak, “Alzheimer hastası olmamak için öncelikle stresten uzak durulması gerekir. Bunun içinde açık hava da düzenli olarak yürüyüş yapılması gerekmektedir. Açık havada yürüyüş yapmanın sadece Alzheimer hastalığı için değil, genel olarak çoğu hastalık için önleyici olduğu gözlemlenmiştir. Beslenme ve uyku düzeni de diğer önemli basamaklardandır. Akdeniz diyeti ile beslenmek, protein ihtiyacını mümkün olduğunca omega açısından zengin olan balıktan karşılamak, kuruyemiş ve yeşilliğin bol olduğu sağlıklı bir diyet seçmek önemlidir” dedi.

"BELİRGİN DÜZEYDE TEDAVİ EDİCİ İLAÇLARIN ÜLKEMİZE GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM"

Alzheimer hastalığının sadece hasta için değil, hasta yakınları için de çok zor olabilen bir hastalık olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Faik İlik, “Alzheimer hastası yakın çevresine zarar verebilen davranışsal semptomlar da gösterir. Bu davranışsal semptomlar için çok etkin tedaviler var. Güncel olarak Alzheimer hastalığını sonlandıran bir tedavi olmamakla birlikte sadece hastalığın ilk evrelerinde hastalığı yavaşlatıcı tedaviler mevcuttur. Alzheimer hastalığının kötüye gidişini belirgin şekilde azaltacak ilaçlar denenmeye başladı. Gelecekte bu hastalığı belirgin düzeyde tedavi edici ilaçların ülkemize de geleceğini düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Kırık tedavisinde iyileşme sürecinin adımları ve önemi Kırık tedavisinde iyileşme sürecinin adımları ve önemi

 İHA