1.Kemal: Kongreye daveti içeren genelge, sivil ve askeri makamlara şifre olarak verildi. Bundan başka İstanbul’da bulunan bazı kişilere de gönderildi. Fakat bu kişilere ayrıca bir de genel bir mektup yazdım.

'

Kendilerine mektup yazdığım şahıslar şunlardı: Abdurrahman Şeref Bey, Reşit Akif Paşa, Ahmet İzzet Paşa, Seyit Bey, Halide Edip Hanım, Kara Vasıf Bey, Ferit Bey (Bayındırlık Bakanıydı), Sulh ve Selamet Fırkası (Partisi) Başkanı Ferit Paşa (daha sonra Savunma Bakanı oldu), Cami Bey ve Ahmet Rıza Bey.

'

Bu mektupta söylediğim noktaları kısaca tekrar edeceğim:

  1. Yalnız mitingler ve gösteriler, büyük gayeleri hiçbir zaman gerçekleştiremez!

  2. Bunlar ancak ulusun sinesinden fiilen doğan ortak güce dayanırsa kurtarıcı olur.

  3. Zaten acı olan durumu tehlikeli şekle koyan en önemli etken, İstanbul’daki karşıt akımlar ve ulusal davayı zararlı bir şekilde yüzüstü bırakan siyasi ve ulusal olmayan propagandalardır. Bunun cezasını vatanımız zararına olarak fazlasıyla görmekteyiz.

  4. Artık İstanbul Anadolu’ya egemen değil, bağlı olmak zorundadır.

  5. Size düşen fedakârlık çok büyüktür.


'

***

Yorum: İstanbul Yüzyıllardır Osmanlı’nın hem başkenti hem de hemen her konuda, Padişahına bağlı ve bağımlı insanların yoğunlaştığı bir şehir olmuştur. İstanbul’da yaşayan Rum, Ermeni ve Yahudi toplumları 20nci Yüzyıla değin askerlik yapmadığı için ve ayrıca arkalarına aldıkları Avrupalı dostlarının da güçlü desteğiyle hemen her konuda ilerlemiş ve zenginleşmişlerdir.

'

20nci Yüzyılda Osmanlı’nın nüfusunun neredeyse Yüzde 90’ını oluşturan Müslüman Toplumu ise kaybedilen savaşlarla madden ve manen adeta çökmüştür.

'

Gücünü büyük oranda kaybeden, eriyip biten Osmanlı Devleti Avrupalı düşmanlarının önünde ne acıdır ki diz çökerek, sonu belli olan kötü kaderine yenilmiştir.

'

Ama neredeyse 2 yüzyıldır, dünyada meydana gelen yenilikleri kısmen de olsa takip eden, deneyimli, harp sanatı konusunda bilgili ve kendisine verilen görevi canı pahasına başarma gayreti içinde yetişmiş bir Subay kitlesi iyi ki vardı.

'

Ayrıca İstanbul içinde bilge gazetecileri, kalemi güçlü yazarları ve kötüye gidişin farkında olan entelektüel yürekli kişileri de barındırıyordu.

'

Mustafa Kemal tanıdığı ve güvendiği bu dostlarından yararlanmak için yukarıdaki mektupları bilinçli olarak onlara yazmıştı. Bu planlama ulusun bağımsızlığı için yılmadan, usanmadan sistemli bir şekilde çalışmanın ürünüydü.

'

Not: Polatlı Postasında 2021 yılında yayınlanan Tüm Köşe Yazılarımı Bir kitapçık halinde; 2022 yılında yayınlananları da yine başka bir kitapçık halinde yayınladım. Arzu eden okurlarım www.halkkutuphanesi.com dan “Ücretsiz” tek tık ile indirip erişebilir. Saygılarımla İlhan Küçükbiçmen