Beşinci Süvari Kolordusu, 9 Eylül 1922 Cumartesi sabahı, iki kol hâlinde, marşlar söyleyerek İzmir’e yürümeye başladı. Direnen küçük birlikleri kılıçtan geçirerek İzmir’e girdiler. Önde 2. Tümen’den 4. Alay’ın Komutan Yardımcısı Yüzbaşı Şeref İzmirli ve birliği vardı. Kader, bu yüzbaşıya da o kadar istediği “İzmir’e ilk giren süvari” olmak mutluluğunu nasip etmişti. (…)

Şanlı Türk bayrağını, Hükümet Konağı’na Yüzbaşı Şeref, kışlaya Yüzbaşı Zeki Doğan ve Kadifekale’ye Asteğmen Besim çekti.

Süvari Kolordusu Komutanı Fahrettin (Altay) Paşa, karargâhı ve 14. Süvari Tümeni ise, Menemen yolundan geldiler.

Büyük komutanlar, (Uşak-İzmir istikametinden İzmir’e girişte) Belkahve’den dürbünle Güzel İzmir’e bakıyorlardı bu sırada.

***

Mustafa Kemal Paşa'nın ordulara 1 Eylül'de verdiği tarihi emirle başlayan ve 18 Eylül 1922 tarihine kadar yapılan "Takip Harekâtı" ile bütün Batı Anadolu'daki Yunan askerleri, Türk sınırları dışına çıkarılmıştır. Takip Harekâtı'nın başarı ile sonuçlanması sayesinde; İzmit bölgesinden İstanbul Boğazı'na, Balıkesir bölgesinden Çanakkale Boğazı'na kadar Türk ordusu için hayati önem taşıyan diğer stratejik hedefler de İtilaf Devletlerinin işgalinden, olaysız olarak ve barış yoluyla kurtarılmıştır.

Türk ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması’na giden süreci başlatmış; Türkiye, bu antlaşmadan sonra da 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması’nı imzalayarak bağımsızlığını kazanmıştır.

***

Emperyalizm Kaybetti…

Anadolu’muz ve son olarak Güzel İzmir’imiz, 9 Eylül 1922’de Yunan çizmesinden “sonsuza kadar” arındırılmıştır.

Emperyalist güçlerin maşası, oyuncağı, davetsiz işgalci Yunan ordusu, ardında birçok ölü ve yaralı bırakıp, limanda kendilerini bekleyen gemilere binerek, İzmir’i yakıp yıkıp kaçmıştır.

9 Eylül günü, yakın gelecekte ilan edilecek olan Cumhuriyet için bir milat, bir köşe taşı olmuştur. Savaş noktalanmış, ülkesini kahramanca savunan Anadolu insanı, karanlık ve felaket dolu günlere bir daha dönmemek üzere, 10 Eylül 1922’nin aydınlık sabahına uyanmıştır.

Mustafa Kemal Paşa'nın 1 Eylül'de, “Ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir, ileri” diye verdiği tarihi emirle başlayan ve 18 Eylül 1922 tarihine kadar süren Takip Harekâtı ile bütün Batı Anadolu'daki Yunan askerleri Türk sınırları dışına çıkarılmıştır.

Takip harekâtının başarı ile sonuçlanması sayesinde İzmit bölgesinden İstanbul Boğazı'na, Balıkesir bölgesinden Çanakkale Boğazı'na kadar Türk ordusu için hayati önem taşıyan diğer stratejik hedefler de İtilaf Devletlerinin işgalinden, olaysız olarak ve barış yoluyla kurtarılmıştır.

Türk Ordusunun kazandığı bu zafer, Mudanya Ateşkes Antlaşması'na giden süreci başlatmış; Türkiye, Mudanya Ateşkes Antlaşması’ndan sonra 24 Temmuz 1923'te Lozan Barış Antlaşması'nı imzalayarak bağımsızlığını kazanmıştır.

***

Bakın Mustafa Kemal (Atatürk), savaş sonrası, 1925’deki bir söylevinde, İzmir’imiz için ne demiş:

“Ben, bütün İzmir’i ve bütün İzmirlileri severim. Güzel İzmir’in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim. Yalnız, bir tesadüf, beni Karşıyaka’ya daha fazla bağlamıştır. Karşıyakalılar, annem sizin bağrınızda, sizin topraklarınızda yatıyor. İzmir’i gördüğüm gün evvela Karşıyaka’yı ve orada sizin Türk topraklarınızda yatan annemin mezarını gördüm!”

'

'

'

'

'

'