İslam alemi Ramazan ayını geride bırakıp bayrama kavuşmanın sevincini yaşarken,  Gazze’de yaşanan savaşı unutmamalı hiç kimse...

Gazze’de 7 Ekim’de başlayan saldırılarda 6 ay geride kalırken, İsrail yıkıcı saldırılarına aralıksız devam ediyor. Gazze adeta bir moloz yığınına dönüştü. Ramazan ayı Gazze’de acı içinde geçti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, Ramazan boyunca Gazze Şeridi'nde derhal ateşkes çağrısında bulunan bir karar aldı. Ancak İsrail bu karara rağmen saldırılarına devam etti, ediyor. Güneye güneye göç etmek zorunda kalan Filistin halkı, 6 aydır ateş altında. 6 aydır bu yaşanan insanlık dramı nedeniyle en az 14 bin 500'ü çocuk, 9 bin 560'ı kadın olmak üzere 33 bin 207 Filistinli yaşamını yitirdi, 75 bin 933 kişinin yaralandığı açıklandı.

İsrail’in saldırıları sonucu anne ve babasız kalan çocuk sayısı 17 bine ulaştı. Yani bu Ramazan Bayramı’nda Filistinlileri unutmayın!

İsrail-Filistin Savaşı, Orta Doğu'da uzun süredir devam eden karmaşık bir çatışma. Bu çatışma, İsrail Devleti'nin kurulmasından beri tarihi bir kökene sahiptir ve bölgedeki siyasi, toplumsal ve dini dinamiklerle derinlemesine bağlantılıdır.

İsrail-Filistin Savaşı'nın kökenleri, 20. yüzyılın başlarına kadar uzanır. Filistin toprakları, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Birinci Dünya Savaşı sonrasında İngiliz himayesine girdi. 1947'de Birleşmiş Milletler, Filistin topraklarını İsrail ve Arap devletleri arasında paylaştırmayı önerdi, ancak bu planı kabul etmeyen taraflar arasında çatışmalar patlak verdi. 1948'de İsrail devleti kuruldu ve birçok Arap ülkesi tarafından tanınmadı, bu da bölgedeki gerilimi artırdı.

Ana nedenlerden biri toprak anlaşmazlıklarıdır. İsrail ve Filistin arasındaki toprak talepleri, her iki tarafın da kutsal saydığı yerlerin kontrolü üzerinde yoğunlaşmıştır. Kudüs, özellikle hem Museviler hem de Müslümanlar için kutsal bir şehir olarak kabul edilmektedir ve bu nedenle bu şehrin kontrolü büyük bir öneme sahiptir. Toprak talepleri ve yerleşim birimlerinin genişlemesi, çatışmayı daha da derinleştirmiştir.

Savaşın tarafları, İsrail ve Filistin halkları yanında, bölgedeki diğer Arap devletleridir. Bu devletler, Filistin halkını desteklerken İsrail'i tanımamakta ve savaşa dolaylı veya dolaysız müdahale etmektedirler. Ayrıca, dış güçler de bu çatışmada etkin rol oynamaktadır.

İsrail-Filistin Savaşı'nın sonuçları çeşitlidir ve uzun vadeli barış sürecini etkilemiştir. Bölgede sürekli bir güvensizlik ve istikrarsızlık hakimdir. Savaş, insanların hayatlarını kaybetmesine, yerinden edilmesine ve mülksüzleştirilmesine neden olmuştur.

İsrail-Filistin Savaşı, tarihi, kültürel ve dini bağlamda derin köklere sahip karmaşık bir çatışmadır. Bu çatışmanın çözümü için, taraflar arasında karşılıklı anlayış, müzakere ve uzlaşıya dayalı bir barış süreci zorunludur. Aksi takdirde, bölgedeki gerilim ve çatışma bugün olduğu gibi uzun yıllar devam edecek gibi görünüyor.