CUMHURİYETİMİZİN 100.YILI KUTLU OLSUN
Cumhuriyete doğru, “Gizli Çatışma”:
Bundan önceki bölümde, Emperyalist istilacı düşmanlarımız karşısında galip gelip, ardından başarılı bir Lozan Antlaşması yapan Anadolu ve Rumeli insanımızı temsil eden TBMM Hükümeti adı konulmamış gizli çatışmalar içinde mücadelesini sürdürüyordu.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş çalışmalarını anlatmadan önce, “gizli çatışmalar” konusunu biraz açalım derim. Nedir bu gizli çatışmalar?
Gizli çatışmaların ilki; bilindiği gibi 19 Mayıs 1919’dan 29 Ekim 1923 tarihleri arasında TBMM Hükümeti ile İstanbul Padişahlık ve Halifelik Müesseseleri arasında sürmekteydi.
İstanbul Hükümeti savaş öncesinde Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarını Osmanlı Devletine karşı İsyan etmiş kişiler olarak nitelendiriyor, ölü veya diri olarak yakalanıp İstanbul’a sevk edilmeleri için yapmadığı rezillik kalmıyordu.
Ama Kurtuluş Savaşı o kahraman liderlerle kazanılınca rüzgâr artık ters yöne esmeye başlamıştı. Padişah ve Hükümeti bu sefer hak etmediği zafer pastasına ortak olmak istedi. Yani Lozan Konferansında her iki tarafın da bulunması gibi kabul ihtimali bulunmayan bir teklifte bulundu. Bunun üzerine Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa derhal Padişahlığın kaldırılması konusunda TBMM. den kanun çıkartarak, İstanbul çatışmasının bu bölümünü sonlandırdı. Geriye sadece “Halifelik Müessesesi” kalmıştı ki, belli bir süre sonra o da tarihten silinip gidecekti.
Esas önemli ve ciddi çatışmalar TBMM’ de yaşanıyordu. Meclisi temsil eden Milletvekillerinin neredeyse yarıya yakını, belki fazlası hala, Meclis Başkanı Mustafa Kemal’in Padişah olacağı veya tek başına Diktatör olarak Meclisi yöneteceği kuşkuları taşıyordu. Bu durum ise ciddi bir muhalefet demekti. Bırakın kırsal kesimdeki “Padişahım Çok Yaşa” nidalarıyla yaşamını sürdürmüş, “biat” etmiş çiftçiyi, köylüyü; ülkenin dört bucağından gelmiş, belli bir eğitim almış, sosyal açıdan kendini geliştirmiş bazı Milletvekilleri bile, aradan savaşlarla yoğrulmuş 4 yıl geçmesine ve Meclisteki genel havayı teneffüs etmelerine rağmen hala Padişahın sadık kulu olma yönünde tavır sergiliyordu.
Not: Cumhuriyet’e uzanan zorlu yolda, kendi içimizde çıkan çatışmaların olumlu sonuçlanması için yapılan mücadelelere devam. İlhan Küçükbiçmen