Ayrıca, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik tam abluka kararını eleştiren BM Genel Sekreteri Guterres, insani yardımların Gazze'ye girmesine izin verilmesi çağrısında da bulunuyor.

Bunlara ilave olarak, Hamas'ın İsrail'e yönelik saldırılarını da kınayan Guterres, "Filistin halkının meşru şikayetlerini anlıyorum. Ancak hiçbir şey bu terör eylemlerini, sivillerin öldürülmesini, sakatlanmasını ve kaçırılmasını haklı gösteremez" diyor.

Saldırıların derhal durdurulması ve tüm rehinelerin serbest bırakılması çağrısını yineleyen Guterres, aralarında çok sayıda kadın ve çocuğun da bulunduğu Filistin tarafındaki can kayıplarında da derin endişe duyduğunu ifade ederek, "İsrail'in meşru güvenlik kaygılarını kabul etsem de İsrail'e askeri operasyonların uluslararası insancıl hukuka tam olarak uygun şekilde yürütülmesi gerektiğini de hatırlatıyorum" diyor.

*

Yorum: Bugün itibariyle dört gündür İsrail Savaş uçakları, Gazze Şeridinde bulunan, tespit ettiği Hamas’ın bulunabileceği hedefleri yoğun şekilde bombalıyor. Ama bombalanan yerler içinde cami, sağlık kuruluşu, ambulans ve sivil yerleşim birimleri de var. Şu ana kadar bölgede meydana gelen can kayıpları 1000’in çok üzerine çıktı. Hava taarruzları sonlanınca da kara harekatının başlayacağı görüşü hakim. Zaten İsrail zırhlı birlikleri ve tankları Gazze sınırında taarruz için emir bekliyor.

Yani anlaşılan her iki taraf için de durum çok feci. Hele ki Gazze Şeridi neredeyse yerle bir olmuş vaziyette. Söylenenlere göre bugüne kadar böyle bir trajedi hiç yaşanmamış.

Bu arada Hamas militanları tarafından da İsrail’e roket atışları aralıksız olarak devam ediyor. Çoğu İsrail’in Modern Savunma Sistemi olan “Demir Kubbe” yi aşamasa da bazıları İsrail yerleşim birimlerine düşerek can kayıplarına neden oluyor.

Tahminimce savaş çok yakında bu iki ülkenin dışına sıçrayacak gibi. Her ne kadar İran bu saldırıda Hamas’ın “Kassam Tugayları” ile birlikte hareket etmediğini ama onları desteklediğini söylüyor. İsrail ilk önce kanımca “Gazze Şeridi” denilen bölgeyi yerle bir ettikten sonra, işgal edecek. Zaten şu anda, yıllardır % 80’i özellikle AB kaynaklı maddi yardımlarla ayakta durmaya çalışan bölge insanına yardımın kesilip, kesilmemesi konusu AB Parlamentosunda tartışılıyor. Bu bölgenin Mısır tarafındaki Gümrük Kapısı da kapatılmış. Buna ilaveten İsrail Hükümeti de o bölgeye yapılabilecek her türlü yardımın gelmesini engellemiş. İnsani yardımlar da dahil. Yani bölge insanı adeta hapsedilmiş vaziyette. Yiyecek yok, İsrail’den alınan elektrik de kesilmiş, çok yakında salgın hastalık çıkma olasılığı çok yüksek. Bir de bunların üzerine İsrail Kara Birlikleri bölgeyi bombalarsa orada yaşam tamamen durur gibi.

Bundan sonra kanımca İsrail Hamas’ı vurma bahanesiyle, başta Suriye olmak üzere komşu olduğu ülkelere hava taarruzları icra edecek hatta İran’a bile roket atma olasılığını yüksek görüyorum.

Bunların dışında Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan yaptığı konuşmada; her iki tarafın da bir an önce karşılıklı savaşı durdurması gerektiğini söyledi. Ek olarak Türkiye’nin barış görüşmesinde arabulucu olabileceğinden de bahsetti ki.

Bu düşünceyi olumlu karşılıyorum. Ama İsrail tarafı; geçmişte birçok problem yaşadığı, son günlerde ise karşılıklı ilişkilerin düzelmeye yüz tuttuğu Türkiye’nin arabuluculuk teklifine acaba sıcak bakar mı? Mısır da arabuluculuk teklifinde bulunmuş. Nasıl bir gelişme olacak bekleyip göreceğiz bakalım!