Ekonomik kriz bitti mi?


Yada diğer adıyla ekonomik daralma.


Çarşı da pazarda hala vatandaşın dilinde, kahvede dolmuşta hala insanlar "bu iş nereye gidecek" sorusunu soruyor.


Hükümetin yetkili ağızlarına göre ise ekonomik kriz Dünya genelinde en az etkilenen ülkeler arasında bizim olduğumuzu dile getiriyor.


Peki reel ekonomik gerçek nedir?


Markete çarşıya pazara şöyle inip baktığımızda fiyatların dalgalanma sırasında yediği zamlarla oluşan yüksek fiyatları hala etiketlerde duruyor.


Ben kişisel olarak elbette ekonomistler gibi bilimsel yada net tespitlerde bulunamam.


Ancak ben vatandaş olarak ekonomiyi son derece basit ve net yaklaşımlar ile değerlendiririm.


Şimdi geçen yıl cebime giren rakamla şimdi tezgahlarda raflarda ürünlerin fiyatlarını kıyaslarım.


Örneğin geçen yıl 26 liraya aldığım çay şimdilerde 35 lirayi geçti.


Tuvalet kağıdı gibi ürünlerde ki fiyat uçurumu aldı başını gidiyor.


Hazır su olarak tabir edilen suların raf fiyatları bile fark edilecek boyutta artış gösterdi.


Yani geçen yıl cebime giren paranın artışı ile alışveriş yaparak hayatımı idame ettirdiğim ürünlerin fiyat artışı arasında kriz yada daralma yok.


Tam aksine kaos ve düğüm var.


Fiyatlar krizi geçmiş kaosa sürüklenmiş.


Daralma kalmamış adeta dikiş sonrası atılan düğüme dönmüş.


Elbette bunun sorumlusu baştan aşağı devlet yada hükümet değil.


Dünya genelinde patlak veren küresel bir kriz.


Ancak ürünlerde hala fiyatların uçurum seviyelerinde olmasının sorumlusu küresel kriz değil.


Dalgalanma bitti o halde fiyatları eski haline getiremiyor olsak bile en azından müdahale edilerek aşağı doğru cekilmesini sağlamalıyız.


Aksi takdirde ekonomik iyileşme anlamında yapılan hiç bir bilimsel alt yapısı olan açıklama vatandaşın gerçeği ile bağdaşmaz ve kesimine katkı da sağlamaz!