Erdoğan, "Zulümle abad olunmaz. Zulmün sonu derin bir pişmanlıktır" ifadelerini kullandı. Konuşmasında 14-28 Mayıs seçimlerinden ulaştırma yatırımlarına, savunma sanayindeki başarılardan bölgedeki gelişmelere kadar birçok önemli başlığa değindi.
TÜRKİYE'NİN ATLATTIĞI TEHLİKENİN BÜYÜKLÜĞÜ ZAMANLA DAHA İYİ ANLAŞILACAK
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:
- 14 ve 28 Mayıs Seçimleri: 14 ve 28 Mayıs tercihlerinin hayati öneme sahip olduğunu belirten Erdoğan, kendisini %52,18 oy oranıyla cumhurbaşkanlığı makamına layık gören 27 milyon 835 bin vatandaşa teşekkür etti. Video çekerek birbirini övenlerin bugün "gırtlak gırtlağa" olduğunu ifade eden Erdoğan, ülkenin nasıl bir uçurumun kenarından döndüğünün bugün açık ve net olarak görüldüğünü, atlattığı tehlikenin büyüklüğünün zamanla daha iyi anlaşılacağını vurguladı.
- Türkiye'nin Hiçbir Sorunu Çözümsüz Değil: Meselelerin konuşulmasının en sağlam zemininin siyaset olduğunu belirtti.
Trafik kazalarında hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa dileyen Erdoğan, can kayıplarının önüne geçmek için yoğun çaba harcadıklarını belirtti. 4-9 Haziran tarihleri arasında otoyollardan 16 milyon 300 bin araç geçişi yapıldığını, yani ülkedeki toplam araç sayısının yarısından fazlasının yollarda olduğunu aktardı. Raylı sistemleri ise toplam 2 milyon 783 bin kişinin kullandığını söyledi. Proje aşamasından açılışına kadar çok sayıda haksız eleştirinin muhatabı olan İstanbul Havalimanı’nda 1 milyon 152 bin yolcuya hizmet verildiğini, Esenboğa Havalimanı’nı ise aynı dönemde 189 bin 470 yolcunun kullandığını belirtti. Aydın Adnan Menderes Havalimanları'nda da farklı günlerde yolcu rekorları kırıldığını ifade ederek, "Ulaştırma altyapımızın geliştirilmesi için yaptığımız devasa yatırımların önemini bu süreçte bir kez daha görmüş olduk" dedi. Ankara-Kırıkkale-Çorum-Samsun hızlı demir yolu projesinde Delice-Çorum Etabı‘nın temelini iki gün önce attıklarını hatırlatan Erdoğan, hattın tamamlandığında Çorum-Ankara arasının 1 saat 15 dakikaya, Ankara-Samsun arasının ise 2,5 saate ineceğini müjdeledi.
Bölgede bir süredir çok ciddi gerilimler, çatışmalar ve savaşlar yaşandığını belirten Erdoğan, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın ağır sonuçlarıyla sürdüğünü, Pakistan-Hindistan arasındaki gerilimin de potansiyel tehlike vasfını koruduğunu söyledi. "İsrail şimdi de komşumuz İran’a karşı bir saldırı başlattı" diyen Erdoğan, İran’ın nükleer tesislerini hedef alma bahanesiyle girişilen saldırının aslında çok kapsamlı ve sinsi amaçları olduğunun her geçen gün daha iyi anlaşıldığını vurguladı.
Cuma gününden beri gerek şahsen, gerek Dışişleri Bakanı aracılığıyla çatışmaları durdurmak için yoğun bir diplomasi trafiği yürüttüklerini belirten Erdoğan, birçok liderle görüşme yaptığını aktardı. Bu görüşmelerde İsrail’in "haydutluğa varan saldırganlığının tüm bölgemiz için oluşturduğu tehdit ve tehlikelere dikkat çektiklerini", sorunun çözümünün diplomasi ve diyalogla mümkün olduğunu ifade ettiklerini söyledi. Türkiye olarak kolaylaştırıcılık dahil üzerlerine ne düşüyorsa yapmaya hazır olduklarını tüm muhataplarına açık açık aktardıklarını belirtti.
Masada çözülebilecek meseleleri silahla, yıkımla, kanla, kaosla, sivil-asker ayrımı yapmadan her şeyi bombalamayla halletmeye çalışmanın ileride nelere yol açacağını kimsenin tahmin edemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, bu tür şımarıklıkların beklenmedik sonuçları ortaya koyan örneklerle dolu olduğunu ifade etti. "İran’a saldıran, Gazze’yi yerle bir eden, bölgedeki her ülkeye kabadayılık taslayan İsrail, aslında ne yaptığının farkında değil. Belki ileride yaptığı hatanın farkına varacak ama korkarız o vakit iş işten çoktan geçmiş olacak" dedi. Hiçbir ülkenin kendi sınırlarından ve yönetiminden ibaret olmadığını, bölgedeki her hadisenin tüm toplumları yakından ilgilendirdiğini vurguladı. Filistin halkına ve topraklarına saldırmanın sadece oradaki birkaç milyon insanla sınırlı bir hadise olmadığını, İran topraklarına ve halkına saldırmanın da sadece İran devletini ilgilendiren bir vaka olmadığını belirtti. Hele Türkiye mevzubahis olduğunda kıtaları aşan bir etki gücünden söz etmenin mümkün olduğunu kaydetti.
İSRAİL KENDİ VARLIĞINI RİSKE EDİYOR
Erdoğan, "İsrail yaptığı her zulüm, döktüğü her kan, işlediği her insanlık suçuyla adım adım kendi varlığını ve toplumunun geleceğini riske etmektedir" dedi. Türkiye ve Türk milleti olarak medeniyet mirasımızın vaaz ettiği ahlak, vicdan, adalet, hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde önce kendi vatandaşlarını, onunla birlikte dost ve kardeş toplumları, en nihayetinde de tüm insanlığı kucaklamak için samimi bir gayret içerisinde olduklarını belirtti. İnşallah bundan sonra da sadece kendi içlerinde birliği, beraberliği, kardeşliği yüceltmekle kalmayacaklarını, aynı iklimin bölgelerinde de hakim olmasını sağlayacak girişimlere devam edeceklerini söyledi. "Toprağın üstünde onursuzca yaşamaktansa, toprağın altında şereflice yatmayı iyi biliriz. Bu irademizi mücadelelerle dolu tarihimizde defalarca ortaya koyduk" ifadelerini kullandı. Bu duruma düşmemek ve hedeflere ulaşmak için çalışmak, geliştirmek, üretmek ve ter dökmek gerektiğini vurguladı.
EN ZORU ARTIK KERİDE KALDI
23 yılda gelinen noktanın kolay olmadığını belirten Erdoğan, dışarıdan gelen engellemeleri normal karşıladıklarını ancak içeriden birilerinin yapılan her işi kötüleyerek bürokraside, akademide, medyada olmadık engeller çıkartarak sabote etmeye kalkışmalarını asla unutmadıklarını ve unutmayacaklarını söyledi. "Her ne yaptıysak, bizden gözüküp oklarını bize fırlatan bu emperyalist uşaklarına rağmen yaptık" diyen Erdoğan, geldiğimiz noktada bilhassa insansız hava araçları konusunda dünyanın önde gelen ülkeleri arasına girildiğini, zırhlı kara araçları konusunda adeta küresel bir markaya dönüştüklerini vurguladı. "En zoru artık geride kalmıştır" diyen Erdoğan, bir ürünü tasarımından yazılımına, donanımına ve diğer unsurlarıyla üretim aşamasına getirmenin ne demek olduğunu en iyi kendilerinin bildiğini belirtti. "İnşallah çok uzun olmayan bir süreçte hiç kimsenin bize efelenmeyi dahi göze alamayacağı bir savunma kapasitesine erişmiş olacağız" sözleriyle savunma sanayisindeki hedefleri dile getirdi.
Devlet ve millet olarak bazı sıkıntıları çekecek ve fedakarlıklar yaparak hedeflere ulaşacaklarını belirten Erdoğan, "Şundan kimsenin şüphesi olmasın iktidarımız ve ittifakımız bölgemizin içinde bulunduğu bu sancılı dönemde Türkiye’nin istiklal ve istikbalinin temelidir ve teminatıdır. 86 milyonun emaneti emin ellerde güvendedir" diyerek konuşmasını tamamladı
