Türkiye, son aylarda peş peşe meydana gelen ve Ege ile Marmara'yı sarsan depremlerle beşik gibi sallanırken, deprem uzmanlarından yeni ve hedefe yönelik uyarılar gelmeye devam ediyor.
Yer bilimci Prof. Dr. Osman Bektaş, Balıkesir'deki 6.1'lik sarsıntının ardından, gözleri bu kez Manisa'ya çevirdi. Bektaş, Manisa'nın konumu itibarıyla çok ciddi bir deprem riski taşıdığının altını çizdi.
MANİSA NEDEN BÜYÜK RİSK ALTINDA? İŞTE O 3 KRİTİK FAY HATTI
Prof. Dr. Bektaş'a göre Manisa'yı özel ve tehlikeli kılan şey, üç büyük ve aktif fay hattının kesişim noktasında bulunması. Bektaş, kenti tehdit eden bu üç kritik deprem kuşağını şöyle sıraladı:
-
Simav Fayı: Geçmişte, 1969 yılında 6,7 büyüklüğündeki yıkıcı Alaşehir depremini üreten fay.
-
Gelenbe Fayı: 2025 yılında yaşanan 6,1 büyüklüğündeki Balıkesir depremiyle yeniden hareketlenen fay.
-
İzmir Fayı: Bölgenin deprem potansiyeli en yüksek ve en aktif hatlarından biri.
TETİKLEYİCİ MEKANİZMA: UŞAK FAY BLOĞU'NDAKİ HAREKETLİLİK
Prof. Dr. Bektaş, bu üç fay hattını aynı anda tetikleyebilecek mekanizmaya da dikkat çekti. Bektaş'a göre, 1969 ile 2025 yılları arasında Uşak Fay Bloğu üzerinde meydana gelen 6 adet orta ve büyük ölçekli deprem, bölgedeki yer kabuğunda ciddi bir deformasyona yol açtı.
Bu biriken enerjinin, Manisa'yı çevreleyen üçlü deprem kuşağını aynı anda harekete geçirme potansiyeli taşıdığını vurgulayan Bektaş, bu durumun büyük bir depreme yol açabileceği konusunda uyardı.
SON DEPREMLER ENDİŞELERİ ARTIRDI
Türkiye'nin son dönemde yaşadığı Silivri (6.2), Muğla (5.8) ve Balıkesir (6.1) depremleri, ülkemizin ne kadar aktif bir deprem kuşağı üzerinde olduğunu acı bir şekilde hatırlattı. Bu depremlerde yaşanan can ve mal kayıpları, Bektaş'ın Manisa için yaptığı uyarının ne kadar ciddiye alınması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlar, sadece İstanbul'un değil, tüm Ege Bölgesi'nin depreme karşı hazırlıklı olması gerektiğini vurguluyor.
