Feyste aheste aheste surf yapıyorum, kim nerden selfi yapmış, kim zabah kahvaltısında ne yimiş, kim kime laf sokuş diye.


Ama aklımda hala “Temel atmama töreni” var.


Kaç zamandır yazacağım ama ya beni kekledilerse diye topa girmiyorum.


Öyle ya, koskoca İstanbul Belediye başkanı böyle bir saçmalık yapıp “Temel atmama töreni” düzenlemek gibi absürt bir ile meşgul olacak değil ya.


Kesin ak trollerin işidir deyip geçiştiriyordum ama işin aslı öyle değilmiş.


Adam gerçekten de masraftan kaçmamış eski yönetim tarafından alınan kararı, bir projeyi iptal etmiş.


Yetmemiş koskoca bir platform kurup bir miting havasında “TEMEL ATMAMA” töreni düzenlemiş.


Bu kadar da değil “Yapraklar beni alkışlıyor” neyim de demiş.


Ne zaman alkışlamış, biz niye duymadık.


Belki de özel bir frekansta alkışladıkları için herkes duyamıyordur. Neyse fazla sırrı açığa vermeyelim. Koskoca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı yalan söyleyecek değil ya.


“Yapraklar beni alkşlıyor” diyorsa alkışlıyordur.


Belki birilerine kendince “yaprak” ismini vermiştir. Onlar da onu alkışlıyordur.


Dünya tarihinde bir ilki gerçekleştirerek Temel Atmama Töreni düzenleyenleri kutluyorum.


Biz neden bahsediyorduk nereye geldik.


Feyste surf şeyediyorken sponsorlu bir paylaşıma denk gelince konuyu taa Temel atmama törenine getirdik.


İşte tam ordan oraya koştur koştur bakarken benim akideş listemde olmayan bir paylaşım dikkatimi çekti.


“Yıllar ona da acımadı”


“Çocukluğunuzun Zeyna’sı şimdi ne halde”


“Bu Zeyna sizin bidiğiniz Zeyna’ya heç benzemiyor”


“Tıklayın görün”


Yahu bana ne Zeyna’dan.


Zeyna bir ütopik bir film karakteri değil mi?


Nasıl oluyor da yaşlanıyor, ne hallere düşüyor.


Kastettikleri olsa olsa Zeyna rolünü oynayan gerçek ismini kimsenin hatırlamadığı aktristir.


Normal bir insan zaman geçtikçe elbette yaşlanır.


Onun şimdi ne halde olduğundan bana ne?


Neyse onların “tıklatma” tuzağına düşmedim.


Bir tıklasan ordan oraya yönlendirip duracaklar.


Beni fazla kızdırman Heykelde bir “Yazı Yazmama Töreni” düzenlerim görürsünüz gününüzü. (Gerçi benim yazmamamı dört gözle bekleyen de vardır ya neyse. Çatlsın da patlasındlar yazmaya devam edecem laf aramızda, şimdilik)


Benim nadide, mükemmel, şaheser, eşi ve benzeri bulunmaz yazılarımdan mahrum kalınca anlarsınız dünyanın kaç bucak olduğunu.


Belki yapraklar bilem beni de alkışlar.


Aydınlatma direkleri ve mobeseler de eşlik eder.


Bir şey daha yazacaktım unuttum.


Onu da bir dahakine yazarım.