Ankara’nın köklü futbol kulüplerinden Gençlerbirliği, 14 Mart 1923’te kurulan ve Türkiye’nin en eski spor kulüplerinden biri olarak dikkat çeken bir camia.

Cumhuriyet ile aynı yıl kurulması nedeniyle “Cumhuriyet Takımı” olarak anılan kırmızı-siyahlılar, özellikle futbol şubesiyle tanınıyor.

BAŞARILARLA DOLU BİR GEÇMİŞ

Ankara Sultanisi öğrencilerinin girişimiyle kurulan Gençlerbirliği, kurulduğu yıl Ankara Futbol Ligi’ne katılarak bölgesel liglerde önemli başarılar elde etti. 1929-30 sezonunda ilk şampiyonluğunu kazanan başkent ekibi, bu organizasyonda toplam 10 kez mutlu sona ulaştı.

Gençlerbirliği 2

1941’de Türkiye Futbol Şampiyonası finalinde Beşiktaş’ı 4-1 yenerek Türkiye şampiyonu olan kırmızı-siyahlılar, 1946 yılında bir kez daha şampiyonluğa ulaştı. 1959’da kurulan Süper Lig’e Ankara’yı temsilen katılan dört kulüpten biri olan Gençlerbirliği, en büyük Süper Lig başarısını 2002-03 sezonunda üçüncü olarak elde etti.

UEFA Kupası’nda Blackburn Rovers, Sporting ve Parma gibi güçlü rakipleri eleyen Ankara temsilcisi, dördüncü turda Valencia’ya elenerek Avrupa macerasına veda etti.

ANKARA DERBİSİ VE ALTYAPI BAŞARISI

Gençlerbirliği, bir diğer başkent ekibi Ankaragücü ile yıllardır süren rekabetiyle de biliniyor. Ankara derbisi olarak adlandırılan mücadeleler, başkent futbolunun en büyük çekişmelerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Kulüp, futbol altyapısına büyük önem vererek birçok genç oyuncuyu Türk futboluna kazandırdı. Bunun yanı sıra badminton, bocce, bowling, briç, kano ve kick boks gibi branşlarda da faaliyet göstermeye devam ediyor.

İLHAN CAVCAV DÖNEMİ

Kulübün en uzun süre başkanlığını yapan isim ise İlhan Cavcav oldu. 1977’de başkan seçilen Cavcav, 1981’den itibaren 38 yıl boyunca kulübü yöneterek Gençlerbirliği’ni Türk futbolunun en istikrarlı kulüplerinden biri haline getirdi.

Bugün 102. yaşını kutlayan kırmızı-siyahlılar, köklü tarihi ve başarılarıyla başkent futbolunun en önemli temsilcilerinden biri olmaya devam ediyor.

Gençlerbirliği-12

KURULUŞ HİKAYESİ

102 yaşındaki Gençlerbirliği’nin kuruluş hikayesi, Tanıl Bora’nın "Ankara Rüzgarı : Gençlerbirliği Spor Kulübü Tarihi" adlı kitabında şöyle geçiyor:

Keçiören Belediyesi Polatlı, Haymana ve Balalılarla iftarda buluştu Keçiören Belediyesi Polatlı, Haymana ve Balalılarla iftarda buluştu

Ankara’nın ilk takımlarından biri, “Sultani” takımıdır: Ankara Sultanisi. Diğer adıyla Ankara Erkek Lisesi, veya “taş mektep”. Bugünkü adıyla: Atatürk Lisesi. Ankara Sultanisi o zaman, şimdiki Yüksek İhtisas Hastanesi'nin olduğu yerdedir. Sultani müdürü Münif Kemal (Ak), spora ve futbola meraklı bir eğitimcidir. Daha bu okula atanmadan önce, “okullu” bir futbol kulübü kurmayı arzulamaktadır. Kafasında, “Muallimler Birliği” adı vardır. Münif Kemal beyin Ankara Sultanisi’ne atanmasından sonra, beden eğitimi hocası Ekrem beyin yönetiminde iddialı bir okul takımı oluşur. Ekrem Bey’in, İstanbul’un iddialı takımlarından Altınordu’da santrhaf oynamışlığı vardır.

Ancak Ekrem beyin bazı yetenekli oyuncuları takıma almaması, futbola tutkun öğrenciler arasında huzursuzluk yaratacaktır. İşte bu huzursuzluk ve öğrencilerin gösterdiği tepki açacaktır Gençlerbirliği’nin kuruluşuna giden yolu!

Beden eğitimi hocası Ekrem beyin takıma almadığı çocuklardan biri, Ramiz Eren, şöyle anlatıyor: “Ben iki üç arkadaşla beraber birinci takımda oynardım. O zaman daha yaşım küçük ama, 1.80 boyundaydım. Ekrem bey, bizi takıma almadı. Biz de kızdık. Arkadaşlarımızdan Asım adında bir çocuk vardı. Bunun babası Muş mebusuydu.* Babasına anlatmış. Babası ‘sen çocukları çağır’ demiş. Çağırdı, Asım’ın evine gittik. ‘Ne diyorsunuz çocuklar?’ dedi. ‘Amca’, dedik, ‘bizim yerimize aldıkları o oyuncular iyi oyuncular değil. Biz de kızdık, ne yapalım diye düşünüyoruz.’ ‘Çocuklar, ben size bir kulüp kuruvereyim mi?’ dedi. ‘Yalnız’, dedi, ‘kulübün bir forması lâzım. Tüzüğe yazacağız. Gidin bir forma alın’. Eskiden belediyenin üzerinde bir dükkâncı vardı. Oraya gittik. Orada siyah-kırmızılı bir forma bulduk. Hepimiz parayı verdik, birer forma aldık. Gittik eve. Dedi ki Asım’ın babası, ‘tamam, madem ki gençsiniz, 'Gençlerbirliği' yapıyorum.’ Gitti bu, Gençlerbirliği kulübünü tescil ettirdi.” Gençlerbirliği’nin resmî kuruluş tarihi, 14 Mart 1923’tür.

Gençlerbirliği renklerini, kıtlığa, darlığa, müşkülâta borçludur buna göre; Halin yanında yer alan Karaoğlan Çarşısındaki o dükkânda, kırmızı-siyahtan başka forma (veya başka anlatımlara göre öğrencilerin evde diktirecekleri kırmızı-siyah basmadan başka uygun malzeme) bulunmamasına... Bir başka kaynakta, kırmızı-siyahın hikâyesi şöyle anlatılır:

“Kulübün kuruluşu sıralarında İstanbul’daki Altınordu kulübünün çok kuvvetli bulunması ve bilhassa Anadolu’da sevilmesi, Sultani beden terbiyesi öğretmeni bulunan Ekrem ile Yüzbaşı Mümin’in Altınordu’da oynamaları kırmızı-siyah renge karşı gençler üzerinde bir ilgi uyandırmıştır. Bu sırada kulübün müessislerinden Nuri ile Mennan Ankara’da bir tuhafiye dükkânının vitrininde gördükleri kırmızı-siyah amudi çubuklu formadan on tane satın almışlar ve bu suretle Gençler Birliği rengi kırmızı-siyah olarak kabul edilmiştir.”

Sultani’nin bu “asi” 8. sınıf öğrencileri, 20-25 kişidir. Aralarında, Ramiz’in yanı sıra, Mennan, Mazhar, Sait, Kenan, Nuri, iki Namık, Rıdvan, Hafi, Ruhi, “Sarı” Ziya, Hakkı beyler vardır. İleriki yıllarda Ramiz (Eren) savcı ve Ankara milletvekili, Mennan (İz) komple bir sporcu, Namık (Katoğlu) spor yöneticisi, Namık (Ambarcıoğlu) matbaa sahibi, Rıdvan (Kırmacı) Ankara’nın ilk fotoğrafçılarından, Hafi (Araç) spor mağazası sahibi olacaktır. Kulübün ilk başkanlığını, Sarı Ziya’nın babası, Mülkiye Müfettişi Faik Bey üstlenir.

Okul dışında kulüp kurmaya girişen öğrencilerin “kırmızı-siyah amudi çubuklu formayı” sırtlarına geçirdikten sonra ilk işleri, Sultani takımıyla boy ölçüşmektir. Yine Ramiz Eren anlatıyor: “Ankara Lisesi'ni maça çağırdık. Şimdiki Doğumevi'nin karşısında mezarlık vardı, belediye orasını kaldırdı, boş bir saha oldu orası. Orada maça çağırdık Ankara Lisesi'ni. Direk mirek yok, ceketleri çıkardık koyduk, kale yaptık, öyle oynadık. 0-3 yendik şampiyon takımı! Yenince maneviyatımız yükseldi, çok yükseldi. Ondan sonra işte, Gençlerbirliği takım oldu.”

Kaynak: HABER MERKEZİ