Ören'de bulunan beyaz kanatlarıyla göğe uzanan bu etkileyici heykel, sadece estetik bir güzellik sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Antik Adramytteion kentinden günümüze uzanan zengin bir tarihi ve kültürel mirası temsil ediyor.
Pegasus, antik dünyanın en bilinen simgelerinden biri. Efsaneye göre denizler tanrısı Poseidon ile Medusa’nın oğlu; dürüstlüğün, tevazunun ve ilhamın kanatlı temsilcisi. Fakat Ören için Pegasus yalnızca mitolojik bir karakter değil. Antik adı Adramytteion olan bu topraklarda, Pegasus simgesi tam üç yüzyıl boyunca sikkeleri süslemiş. Bu da heykelin yalnızca estetik değil, derin tarihsel bir anlam taşıdığını gösteriyor.
Yunan mitolojisinde Zeus’un yıldırımlarını taşıyan Pegasus, tarih boyunca edebiyatçılara, şairlere, ressamlara ilham vermiş bir figür. Ören’deki bu anıt da aynı şekilde hem sanatı hem tarihi birleştiren güçlü bir sembol haline gelmiş durumda. Ziyaretçiler için sadece bir fotoğraf karesi değil, düşünmeye, hayal etmeye ve geçmişle bağ kurmaya davet eden bir durak.
SANAT, TARİH VE İLHAMIN BULUŞMA NOKTASI
Ören’in tam ortasında yükselen Pegasus Heykeli, 15 yıl önce heykeltıraş ve arkeolog Mustafa Kulkul’un vizyonuyla vücut buldu. Kulkul, mitolojik sembolü çağdaş bir sanat eseriyle harmanlayarak Ören’in geçmişini bugüne taşıdı. Heykel, bu yönüyle yalnızca bir anıt değil; geçmişin tanığı, bugünün kültürel mirası ve gelecek kuşaklara bırakılan sanatsal bir mektup.
Kısacası, Ören’e yolu düşen herkes Pegasus Heykeli'nin önünde bir an durup başını gökyüzüne kaldırmalı. Çünkü o kanatlar, yalnızca mitolojik bir atın değil; bir beldenin hafızasının, kültürünün ve sanatla yoğrulmuş kimliğinin sembolü olarak göğe yükseliyor.
