Gelin bugün birlikte kelimeler üzerine düşünelim.

Dilbilimi dediğimiz zaman Ferdinand de Saussure gelir aklımıza. Saussure; "Göstereni gösterilenle birleştiren bağ nedensizdir. Göstergeyi bir göstergenin bir gösterilenle birleşmesinden doğan bir bütün olarak gördüğümüzden daha yalın olarak şöyle de diyebiliriz: Dil göstergesi nedensizdir. " demektedir.

Mesela masaya neden masa, sandalyeye neden sandalye dediğimizi düşündünüz mü? Benim çocukluğum bunları anlamakla geçti. Ses biçimiyle kavram arasındaki bağlantı nedensizdir diyebiliriz. Yani Saussure öyle aktarır ama Saussure'un gösterge kuramında değişebilirliği gibi değişmezliği de vardır. Gelin bunu bir örnekle size aktarmaya çalışayım.

Göstergenin nedensiz oluşu onun önemli bir özelliğidir. Tavşan göndergesiyle, t.a.v.ş.a.n göstereni olan ses bileşimi arasında bağ yoktur. Aynı kavramı, değişik insan toplulukları başka ses bileşimleriyle dile getirmektedirler. Bir başka gösterge özelliği de çizgiselliktir. İşitmeye bağlı oldukları için gösterenlerin sese dönüştürülmesi zaman çizgisi içinde, belli bir süre gerektirecek biçimde gerçekleşmektedir. Tavşan sözcüğündeki seslerin tümünü bir anda söylemek ve seslerdeki sıralamanın değiştirilmesi mümkün olmamaktadır. Onu vatnaş gibi biçimlerde sesletemeyiz. Çünkü dili Türkçe olanlar için anlamlı bir sözcük olmayacaktır. Saussure‟un gösterge kuramında değişebilirliği ve değişmezliği de vardır. Değişmezlik kavramıyla, göstergenin onu kullanmakta olan toplum açısından zorunlu oluşudur. Ana dilini öğrenirken birey, toplumun ona sunduğu dilin göstergelerini kullanmaktadır. Tavşan örneğinde, tavşan yerine başka göstergeden ya da ses bileşiminden faydalanamaz. Değişebilirlik ise dillerin zamanla değişim içinde olması nedeniyle göstergelerin de zaman içinde değişebileceklerini anlatmaktadır. Tavşan kelimesi 7. yüzyılda tabışgan olarak kullanılırken günümüzde tavşan olarak kullanılmaktadır. Göstergenin unutularak yerini bir başka göstergeye bırakması da değişebilirliğin örneklerinden sayılabilmektedir. Türkçede muallimin yerini öğretmenin alması buna bir örnektir. Kaynak: Aksan, D. (2006). Anlambilim. (4. Baskı) Ankara: Engin Yayın Evi.

Yazılarımı okuyanlar benim göstergebilime ayrı bir düşkün olduğumu bilir. Aslında bunun temeli okuduğum bölümle alakalıdır ayrıca tez konumun da bu olması beni bu alana daha da itmiştir.

Başka yazılarda görüşmek üzere.

'