Bu güne kadar sistem iyi ya da kötü etki görmüş olsa da bazı şeylerin telafisi er ya da geç olmuştur.

Bu güne kadar sistem iyi ya da kötü etki görmüş olsa da bazı şeylerin telafisi er ya da geç olmuştur. Sistemin en güçlü denge kurucusu olan zaman şimdiye kadar elinden geleni yapsa da yaradılışın yaradılmışa karşı mücadelesi devam etmekte. 

  Sanki tüm kaynakları yok etmek üzere programlanmış, israf yarışı için yaratılmış gibi herşeyi acımasızca tüketen neslimiz bir çok konuda felaket sürecini hızlandırmak konusunda resmen zamanı yenmiş ve inanılmaz bir şekilde onun israfına bile başlamış durumda.
  Geçmişten bu güne  Ne savaşlar ne hastalıklar ne de doğal felaketler insanlığımıza sarfçılar kadar zarar verebilmiş değil. Dünya nın en büyük düşmanları olan sarfçılar; ne kaynaklarımıza acımışlar, ne uğruna insanların can verdiği o bereketli topraklarımıza, ne de ondan sofralarımıza kadar gelen nimetlerimize acımışlar . Bunun bilinçsizlik ya da cahillik yüzünden yapıldığını düşünmekten çok uzaklaştırıyor artık çaresizce tükenişimizi izlerken gördüklerimiz. Nasıl bir hırs ki kör etmiş deli etmiş insanlarımızı. O nasıl bir hırstır ki önce paramparça ettiği avını kanı üstünde midesine indirmek ve kendisi gibi bir sarfçının gelip ortak olmasını istemediğinden dişlerini sadece koparmak için kullanan bir canavara dönüştürmüş yıllardır tanıdığımızı düşündüğümüz insanları. 
  Sanki bulaşıcı bir hastalık var çok hızlı yayılan. İnsanların ya umutları kalmamış ya da yeterince istemiyor yaratılmış halini korumayı. 
  İsraf cephesinin en nefret ettiği kavram olan Masumiyet belki de sadece karşıdan güzel görünen bişey. Masum kalmak belki de savaşların en büyüğü. 
  Hayatımızda bizi var eden gurur duyduğumuz değerlerimizi, duygularımızı, hatta bizi biz yapan hikayelerimizi saklayacak yer bulamaz olduk resmen. Yiğitliğiyle övündüğümüz, adaletine güvenip herşeyimizi emanet edebilirim dediğimiz ölümsüz delikanlıların bile korktuğunu görmeye başladık son zamanlarda. ümitsizliği yakıştıramadığımız bu saygıya değer savaşçılarımızı saklanırken görmek zor olsa da  olsa da davasına inanmış hesap gününü bekleyen cesur yüreklerimizden hala hiç birşey eksiltebilmiş değil. 
  İnsan bilmediğinden korkar onların savaştığı hep karşısında olduğundan yanındakiyle nasıl savaşılır bilmez onlar. Hep sevdikleri için savaşan birinin sevdiğiyle savaşmak zorunda kalması durumunun verdiği acıyı kelimelerle tarif edebilmek nasıl mümkün olabilir. En yürekli en yenilmez savaşçıların bile saklanmaktan başka çaresi olmadığına karar vermesine neden olan bu  acımasız çarpışmanın doğuracağı sonuçlarla yaşamak bi yana orda olacakları düşünmek bile korkunç. Herşeye ilaç olan zaman bu derde de derman olur mu bilmiyorum ama konu yok olmak olunca biz öle israfçıya falan yok olacak gibi bir güç değiliz. Uzuv kaybının falan lafı olmaz bizim savaşlarımızda biz sevdiklerimizin zarar görmesini istemediğimizden biraz fazla avans verdik. 
   Dünyadaki israf bir gün mutlaka yok olacak. Tüketim dediğimiz konunu akıl almaz hale geldi insanların duygularına değerlerine kadar ulaştı. Sarfçılar bu sefer çok ileri gitmiş olsa da mutlaka hak yerini bulacaktır.  
  Doğuştan hissiz ve bazı duygulardan yoksun insanlarla aynı dünyaya uyanan ve sadece sevdiği insanların güvenli huzurlu yaşamasını sağlamayı kendine amaç edinmiş en güçlülerimizden biri de görünmezlerimizdir, daha başlamadan o günün kendisinden neler alabileceğinin hesabını aşağı Yukarı yapmış, zor olsa da masaya koyacaklarını son kez gözden geçirip onlardan vazgeçip güne başlamıştır, kanının son damlasına kadar soğukkanlılığını koruyabildiğinden, uzun süre şeffaf kalabilen hissizler içinde kolay kamufle olabilen, çok daha uzakları gören camgözlerimiz var bizim. onlar gibi olmayan kimse onları anlayamaz. Korkularının derinliğini bilmeyen herkes cesaretlerinin enginliğinden bahseder. Bilmez kimse ama onlar için kazanmak diye bir şey yoktur, az kaybetmek vardır. Onların kazanç dedikleri bir karşılık varsa bile burada olmadığından o kadar emindirler ki insanlardan gelen takdiri (bu çok yanlış olsa da) bi çok zaman samimiyetsiz bulurlar. Çünkü bilirler dünyadakiler için savaşan kim olursa olsun daha dünyadayken kaybetmiştir. Yaradılışın mükemmeliğini hesap edebilecek hiç bir akıl  yaradana ermeden vazgeçmez yolundan.
  Yaratılmış kimse hiç bir yaratılmışa teslim etmemeli kaderini ve kıymetsizleştirmemeli dünyadaki hikayesini.

KONUK YAZAR: MUSTAFA KARAOĞLU