Etlik Şehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği’nde görevli Doç. Dr. Aslı Haykır Solay, kenelerin yalnızca Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) değil, Lyme ve Tularemi gibi ciddi hastalıkları da bulaştırabildiğini vurguladı. Solay, özellikle yaz aylarında acil servislere kene ısırığı nedeniyle başvuran hasta sayısında artış yaşandığını söyledi.
Kenelerin salyasında bulunan anestezik madde nedeniyle tutunma sırasında ağrı ya da kaşıntı hissedilmediğini belirten Solay, bu durumun tehlikeyi artırdığını ifade etti. Solay, “Vatandaşlarımız genellikle doğadan döndükten saatler sonra vücutlarında kene olduğunu fark ediyor. Bu da hastalık riskini artırıyor. Kene türünden bağımsız olarak Lyme ve Tularemi gibi hastalıkların da bulaşma riski yüksek” dedi.
Kenelerden korunmanın ilk adımı, açık alanda giyilen kıyafetlerde gizlenmesini zorlaştırmak. Uzmanlar açık renkli, vücudu kapatan kıyafetlerin tercih edilmesini önerirken, Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği permetrin ve picaridin içeren kimyasal koruyucuların da etkili olduğunu söylüyor.
Toplumda yaygın olarak kullanılan kekik yağı, nane yağı ve okaliptüs gibi bitkisel yağlarla ilgili konuşan Solay, “Bu ürünlerin kene kovucu etkileri bazı çalışmalarda gösterilse de, etkinlikleri bilimsel olarak henüz standardize edilmedi” dedi.
Doç. Dr. Solay, kene tutunan kişinin mutlaka bilinçli davranması gerektiğine dikkat çekerek şu uyarılarda bulundu: “Keneyi elle sıkmak ya da üzerine kolonya, alkol gibi kimyasallar dökmek son derece yanlış. Bu, kenenin taşıdığı mikroorganizmaları daha hızlı bir şekilde vücuda salgılamasına neden olabilir. En doğrusu, ince uçlu bir cımbızla vücuda en yakın yerinden tutup yavaşça çıkarmaktır. Baş kısmının içeride kalmamasına dikkat edilmeli.”
