NN Türk yayınına bağlanan Prof. Dr. Süleyman Pampal, Gemlik bölgesindeki fayın Kuzey Anadolu fayının kuzey kesimi olduğunu ve orada çok ciddi bir boşluk bulunduğunu belirtti. Pampal, "Gemlik civarındaki bu tür depremler sanki İznik depremini üreten fayın ısınma hareketleri gibi yorumlanabilir. Bir hazırlık gibi. İznik konsülü önemli bir merkez. 1065 depreminde oradaki eserler su altında kalmış hala sular altında. Gemlik İznik'e çok yakın. Gemlik'te olan depremler o yüzden dün bizi kaygılandırmıştı" ifadelerini kullandı.
MARMARA'YA KADAR KUZEY KOL KIRILDI
Teyakkuzda olmamız gerektiğini ve bölgenin aktif fay üzerinde bulunduğunu vurgulayan Pampal, Kuzey Anadolu fayının bir kuzey kolunun 1999'da Adalar'a doğru, 1894'te ise Adalar fayı kırıldığını belirtti. 23 Nisan'da deprem olan batı kesimin doğuya doğru devam ettiğini ve orada kırılmamış kesimin 7 civarı deprem üretebileceğini varsayabileceklerini söyledi. "Ege’den başlarsak Tekirdağ civarından Marmara’ya kadar kuzey kol kırıldı. 2.'sinin gelmesi muhtemel. Gemlik civarında yüksek hissedilmesi doğal. Burası en tehlikeli yer. 99 depreminde Avcılar örneğini verdik. Zeminin ne kadar önemli olduğunu gösteren çok örnek var. 6 Şubat'ta Adana'da can kayıpları oldu. Arada 230 km mesafe var" dedi.
7.5 ÜZERİNDE DEPREM OLABİLİR
Gemlik'in içinden geçen bu fayın 1065'te 7 üzerinde deprem ürettiğini ve uzun zamandır enerji biriktirdiğini belirten Pampal, "7-7.5 üzerinde bir deprem her an mümkündür. Deprem tehlikesi çok yüksek" ifadelerini kullandı. Depreme dayanıklı olmayan yapı stoğunun her yerde söz konusu olduğunu ve yakın bölgede bir de Bursa fayı bulunduğunu hatırlattı. Depremin yıkıcı etkisini 3-4 kat artırdığını ve deprem kuvvetini artırdığının bilimsel bir gerçek olduğunu vurgulayan Pampal, depremin ayrım yapmadığını söyledi