Türk Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası (Türk Eğitim-Sen), Türk dünyasında eğitim alanında ortak bir vizyon oluşturmak amacıyla “Türk Dünyası Eğitim Kurultayı” düzenledi. Kurultayda, Türk devletlerinin eğitim sistemlerinde müfredat birliği sağlanması ve geleceğe dönük iş birliklerinin artırılması hedefiyle çeşitli başlıklar ele alındı.
"TÜRK YÜZYILI EĞİTİMLE İNŞA EDİLECEKTİR"
Kurultay kapsamında dört ayrı komisyon oluşturuldu. Bu komisyonlarda sırasıyla; “Türk Yüzyılında Eğitim Vizyonu”, “Türk Dünyasında Ortak Müfredat ve Eğitim İş Birliği”, “Eğitimde Dijital Dönüşüm ve Yapay Zekâ Projeleri” ve “Eğitim Sendikalarının Geleceği ve Hak Temelli Mücadele” konuları masaya yatırıldı. Ortak müfredat ve ortak eğitim sistemi kurma çabaları, kurultayın ana gündem maddesini oluşturdu.
Açılış konuşmasını gerçekleştiren Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, kurultayın ana temasının “Türk Yüzyılında Eğitim: Ortak Gelecek, Ortak Kimlik, Ortak Dil” olduğunu belirtti. Bu temanın, 21. yüzyılda Türk dünyasının ortak eğitim paradigmasını tanımladığını vurgulayan Geylan, eğitimin tarih boyunca Türk milletinin gelişiminde kilit bir rol oynadığını hatırlattı.
"UAESEB, TÜRK EĞİTİM BİRLİĞİ HİZMET EDİYOR"
Geylan, Türk Eğitim-Sen’in öncülüğünde Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan’daki eğitim sendikalarıyla birlikte kurulan Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’nin (UAESEB) 2014 yılında resmi statü kazandığını ifade etti. Bugün 10 ülkede faaliyetlerini sürdüren birliğin, Türk dünyasında eğitim iş birliğini güçlendirme yönünde önemli katkılar sunduğunu söyledi.
Genç kuşakların ortak tarih, edebiyat ve kültür bilinciyle yetiştirilmesinin Türk dünyasının geleceği açısından kritik önemde olduğunu vurgulayan Geylan, “Türkçeyi bilim dili haline getirmeli, eğitim programlarımıza ortak değerlerimizi entegre etmeliyiz. Ortak müfredat çalışmaları, kültürel birlikteliği destekleyecek ve siyasal-ekonomik iş birliklerinin önünü açacaktır” dedi.
"GEÇMİŞİN DERSLERİ, GELECEĞİN YOL HARİTASI OLMALI"
Geçmişte Türk topluluklarının alfabelerinin ayrılması, kültürel farklılıkların öne çıkarılması ve tarihi çatışmaların kurgulanmasıyla birbirlerinden uzaklaştırıldığını dile getiren Geylan, bu tarihsel deneyimlerden ders çıkarılması gerektiğini ifade etti. “Eğitimde birliktelik, kültürde dayanışmayı; kültürel dayanışma ise siyasi ve ekonomik entegrasyonu doğurur” diye konuştu.