Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu, İsrail’in Gazze’ye insani yardım götüren filolara yönelik saldırılarını kınayan Meclis Başkanlığı tezkeresini oy birliğiyle kabul etti. Kabul edilen karar, 9 Ekim 2025 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kararda, Gazze’de uzun süredir devam eden abluka ve İsrail’in saldırıları nedeniyle bölge halkının açlık ve kıtlıkla karşı karşıya kaldığına dikkat çekildi. Tezkerede, 44 ülkeden aktivistlerin katılımıyla oluşturulan ve 50'den fazla gemiden oluşan Küresel Sumud Filosu’nun, insanlık adına atılmış önemli bir adım olduğu vurgulandı. İsrail’in bu barışçıl girişime uluslararası sularda saldırarak bir kez daha uluslararası hukuku ihlal ettiği belirtilen bildiride, yaşananların sadece Gazze halkına değil, insanlık değerlerine karşı da bir saldırı olduğu ifade edildi.
"VİCDAN GEMİSİNE YAPILAN SALDIRI TBMM'YE YÖNELİKTİR"
TBMM kararı, içinde 21 Türk vatandaşının da bulunduğu "Vicdan Gemisi"ne yapılan saldırının doğrudan Türkiye’ye ve Meclis iradesine yönelik bir eylem olduğunu vurguladı. Aralarında Denizli Milletvekili Sema Silkin On, Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca ve Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan’ın da bulunduğu yolcuların can güvenliğinin sağlanması, derhal serbest bırakılmaları ve ülkelerine dönmeleri gerektiği belirtildi.
"İSRAİL ULUSLARARASI MAHKEMELERDE YARGILANMALI"
Türkiye Büyük Millet Meclisi, saldırıya uğrayan Sumud ve Özgürlük Filoları mensuplarına yönelik tüm suçların takipçisi olacaklarını ifade etti. Bildiride, başta üç milletvekili olmak üzere tüm gönüllülere destek verildiği ve İsrail’in işlediği insanlık suçlarının uluslararası mahkemelerde yargılanması için girişimlerin sürdürüleceği belirtildi.
Meclis, tüm dünya parlamentolarına ve uluslararası kuruluşlara, İsrail’in Filistin halkına yönelik ilhak, işgal ve soykırım politikalarına karşı ortak tavır alma ve seslerini yükseltme çağrısında bulundu.
"ULUSLARARASI KAMUOYU TEPKİSİNİ GÜÇLENDİRMELİ"
Son olarak, karar metninde İsrail yönetiminin saldırgan tutumuna karşı uluslararası toplumun giderek daha sert tepki vereceğine ve özgür, egemen bir Filistin’in önündeki engellerin kaldırılacağına olan inanç dile getirildi.
