İnsanlık tarihinin en acı sayfalarından biri olan Srebrenitsa Soykırımı'nın 30. yıl dönümü, Başkent Ankara'da derin bir saygıyla anıldı. Törene, Keçiören Belediyesi, Bosna Hersek'in Ankara Büyükelçiliği ve çok sayıda diplomatik temsilci, siyasi parti ve dernek yöneticisi ile vatandaş katıldı.
Bosna-Hersek'in ilk Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'in adını taşıyan parkta düzenlenen tören, saygı duruşu, Bosna Hersek Milli Marşı ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.
Anma töreninde katılımcılara seslenen Bosna-Hersek Büyükelçisi Mirsada Colakovic, 30 yıl önce sadece Boşnak ve Müslüman oldukları için sistematik olarak infaz edilen 8 bin 372 Boşnak erkek ve çocuğun soykırıma uğradığını hatırlattı. Colakovic, bu acının dünyanın gözü önünde, Avrupa'nın kalbinde, hatta Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge ilan edilmiş bir alanda gerçekleştiğini vurguladı. "1995 yılında Bosna-Hersek'te olanlara nasıl sessiz kalındıysa bugün, 2025'te Gazze'de olanlara da aynı şekilde sessiz kalınıyor" diyerek, uluslararası toplumun çifte standardına dikkat çekti. Büyükelçi, Srebrenitsa annelerinin cesur hukuk mücadelesini örnek göstererek, halklar ve ortak tarih arasında köprüler kurulması gerektiğini vurguladı.
SOYKIRIM SİSTEMATİK VE ORGANİZE BİR GİRİŞİMDİR
Bosna-Hersek üzerine yaptığı detaylı çalışmalarla bilinen Prof. Dr. Admir Mulaosmanovic, yaşanan soykırımların dünyanın ne denli karanlık olabileceğini gözler önüne serdiğini belirtti. Soykırımın sistematik ve organize bir girişim olduğunu ifade eden Mulaosmanovic, sorumluluğun sadece eylemi gerçekleştirenlere değil, emri verenler ve bu eylemin parçası olan herkese ve her kuruma ait olduğunu vurguladı. Delilleri gizlemek amacıyla cenazelerin defalarca kez farklı mezarlara nakledilmesi gibi insanlık dışı detayları da paylaştı.
İNSANLIĞIN UTANÇ VESİKASI
Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Atila Zorlu da konuşmasında Srebrenitsa'da yaşananları "yalnızca bir soykırım olarak tanımlamanın yetersiz" olduğunu belirterek, aynı zamanda "insanlığın suskunlukla suç ortağı olduğu utanç vesikası" olarak niteledi. 3,5 yıl süren Bosna-Hersek Savaşı'nda 312 bin kişinin katledildiğini hatırlatan Zorlu, ırkı ne olursa olsun tüm soykırım kurbanlarının acılarını yüreklerinde hissettiklerini ve Gazze ile Ukrayna'daki soykırım acılarını da paylaştıklarını dile getirdi. Vermek istedikleri mesajın kin ve nefret duygularını beslemek değil, hafıza sahibi olmak olduğunu vurgulayan Zorlu, konuşmasını Aliya İzzetbegoviç'in "Unutulan her soykırım mutlaka tekrarlanır" sözüyle tamamladı ve "Unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız" mesajını verdi.
Anma töreninde şehitler için Kur'an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Fotoğraf Sanatçısı Tarik Samarah'ın Srebrenitsa konulu fotoğraflarından oluşan belgesel gösterimi katılımcılara duygusal anlar yaşattı. "Hayal Meyal" isimli müzik grubu, Boşnakça "Sto Te Nema?" (Neden Yoksun?) adlı ağıtı ve Selanik türküsünü seslendirerek, eserleri Srebrenitsa ve Gazze'de yakınlarını kaybeden anneler için seslendirdiklerinin altını çizdi.