Balıkesir’in Sındırgı ilçesinde başlayan ve Kütahya'nın Simav ilçesine sıçrayan depremler, uzmanları endişelendirdi. Yer bilimci Prof. Dr. Hasan Sözbilir, bölgede "ölü" olarak kabul edilen bazı fay hatlarının yeniden aktif hale geldiğini ve bu durumun daha büyük depremlere yol açabileceğini açıkladı.
BÖLGEDE YENİ DEPREM DİNAMİKLERİ OLUŞUYOR
Simav Fay Zonu'nda meydana gelen sarsıntılarla birlikte, daha önce hareketsiz kabul edilen fay parçalarının etkinlik kazandığına dikkat çeken Prof. Dr. Sözbilir, bu fayların diri faylarla birleşme ihtimalinin 7.2 büyüklüğüne varan depremler doğurabileceğini belirtti.
Sözbilir’e göre, Sındırgı’nın güneyinden başlayarak Simav'ın kuzeyine ve güneyine kadar uzanan bölgede, 10 ila 40 kilometre uzunluğunda birçok ölü fay, aktif fay segmentleriyle bağlantılı durumda. Bu fayların yeniden hareketlenmesi, tetikleme mekanizmalarının devreye girmesine ve daha büyük kırılmaların yaşanmasına neden olabilir.
"FAYLARIN YENİDEN SINIFLANDIRILMASI GEREKLİ"
Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye Diri Faylarının Güncellenmesi Projesi kapsamında yapılan arazi çalışmalarında, haritalanmamış birçok fayın aktif sistemlerle bağlantılı olduğunun tespit edildiğini söyledi. "Kuvaterner" olarak adlandırılan ve etkinliği kesinleşmemiş fayların da deprem üretmeye başladığını vurgulayan Sözbilir, bu fayların acilen yeniden sınıflandırılması gerektiğini ifade etti.
JEOTERMAL GÖSTERGELER DEĞİŞTİ
Sındırgı’da meydana gelen depremin ardından Emendere Jeotermal sahasında yeni sıcak su kaynaklarının ortaya çıktığını belirten Sözbilir, Simav bölgesindeki jeotermal kaynaklarda ise sıcaklık artışı gözlendiğini kaydetti. Sözbilir, “Simav sahasında sıcaklık yaklaşık 3 derece yükseldi. Bu tür değişimler, yer altı su seviyelerinde ve kimyasında önemli dönüşümlere yol açabiliyor” dedi.
Türkiye'deki deprem araştırmalarında uzman sayısının yetersiz olduğuna da değinen Sözbilir, yedi bölgede kurulacak lisansüstü düzeyde Deprem Araştırma Enstitülerinin hem bölgesel hem de ulusal düzeyde daha kapsamlı risk analizleri yapılmasına olanak sağlayacağını dile getirdi.
"DİSİPLİNLİ ÇALIŞMALAR ŞART"
Bölgede yaşanabilecek büyük depremlerin önceden tespit edilebilmesi için, jeolojik, sismolojik ve jeodezik verilerin birlikte değerlendirildiği çok disiplinli çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu vurgulayan Prof. Dr. Hasan Sözbilir, olası tehlikelere karşı hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti.
