İlçe Müftüsü Hayri Cihangeri, mübarek Ramazan ayı boyunca vatandaşları dini konularda bilgilendirmeye devam ediyor. İşte Müftü Cihangeri’den AHİRETE İMAN yazısı...
Ölüm denen gerçek her gün yaklaşıyor. Her geçen gün, yaşlı olsun, genç olsun bütün insanların ömür takviminden bir yaprak daha düşürüyor ve herkes kaçınılmaz biçimde hayatının sonuna doğru yol alıyor. Bunu, her gün yaşadığımız sayısız örneği ile görüp duruyoruz. Her canlının hayatı son bulacak. Ancak ömrü sınırlı olan yalnız insan değil, insanı omuzlarında taşıyan dünya; onun, içinde yer aldığı sistem ve bütün kainatın da tıpkı canlılar gibi belli bir ömrü var. Bir gün gelecek kainatın da ömrü tükenecek ve her şey yerle bir olacak ve düzen bozulacaktır. Bu yer yüzünün ve bütün kainatın “ömrünün” sonu olacaktır. Kainatın, bu müthiş olayı yaşayacağı güne “kıyamet günü” diyoruz.
Ancak insanın ölümü, kainat düzeninin bozulması ile kıyametin kopması her şeyin sonu değildir. Aksine, kıyametin ardından, bozulan düzen yeniden kurulacak, ölen herkes tekrar diriltilecek, ikinci ve sonsuz bir hayat başlayacaktır. Yüce Allah'ın kudreti ile gerçekleşecek olan bu ikinci hayata da "Ahiret hayatı" diyoruz.
Bütün semavi dinlerin inanç esasları içinde ahiret hayatına iman esası vardır. En son semavi din olan İslam, Ahiret hayatının varlığı üzerinde önemle durur. Tıpkı geçmiş semavi dinlerde olduğu gibi, bizim dinimizde de, her şeyin son bulmasından sonra ikinci ve sonsuz bir hayatın varlığına inanmak, nihai kurtuluşun temel şartları yani iman esasları arasında yer almaktadır.
Ahiret hayatı, kıyametin kopmasından sonra, Allah’ın, gelmiş geçmiş bütün insanları ve diğer canlıları tekrar diriltmesi ile başlayacaktır. İnsanın ölüp kabre konması ile kıyametin kopup insanların tekrar diriltilmesi arasında geçen zaman kabir hayatı, bu ara zamana da “berzah alemi” denmektedir.
“Ahiret” kelimesi; sözlük anlamı ile “evvel” kelimesinin zıddını ifade eder. İslami bir terim olarak, “öbür dünya”, “ölümden sonraki hayat” anlamında kullanılır. Buna göre dünya, canlıların yaşadığı ilk alem, ahiret ise son alemdir.
Ahiret hayatının yaşanacağı ortam Kur'ân'da “ed-dâru’l-âhira” (Ankebut, 29/ 64) “ikinci yurt”, “ahiret yurdu” şeklinde de kullanılmaktadır.
Ahiret gününe iman, Allah'a iman esasından ayrı düşünülemez. Çünkü Allah'a iman etmek onun bildirdiği hakikatlere de iman etmeyi gerektirir. İnandığımız Allah bize ahiret gününün varlığını, orada müminlerin ulaşacağı nimetleri, kafirlerin göreceği azabı haber vermiştir. Bu sebeple ahiret gününe inanmamız da kaçınılmaz olur. Bundan dolayı müslüman, inancının bir gereği olarak daima ahiret gününe iman ettiğini, Kuran ve sahih sünnette bildirilen ahiret ahvaline inandığını da söyler. İşte şu ayeti kerime bize, ahirete imanın İslam inanç temellerinden biri olduğunu bildirmektedir.
"Ey iman edenler! Allah'a, Peygamber'ine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman edin. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, Peygamberlerini ve ahiret gününü inkar ederse derin bir sapıklığa düşmüş olur." Nisa,4/136
KIYAMET GÜNÜ
Kıyametin mutlaka kopacağını Kuran,ان الساعة آتية “Kıyamet mutlaka gelecektir.” (Tâ-Hâ, 20/15) diye haber vermektedir. Kainattaki akıllara durgunluk veren düzen ve sistem o gün son bulacak, bambaşka ve dehşetli bir hal yaşanacaktır.
“Yazılı kağıt tomarlarının dürülmesi gibi göğü düreceğimiz günü düşün. Başlangıçta ilk yaratmayı nasıl yaptıysak, -üzerimize bir vaad olarak- onu yine yapacağız.” (Enbiya, 21/104)
Şu ayetlerde de kıyametin kopuş anından sahneler sunmaktadır:
“Gök yarıldığı zaman, yıldızlar saçıldığı zaman, denizler kaynayıp fışkırdığı zaman, kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman herkes yaptığı ve yapmadığı şeyleri bilecek.” (İnfitâr, 82/1-5)
Kıyametin kopması ile Yüce Allah’tan başka her şey yok olacaktır. Şu ayetlerde bu geçek ortay konmaktadır: “Yeryüzündeki her şey yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabb’inin zatı bâkî kalacaktır” (Rahmân, 55/26-27. bk Kasas, 28/ 88).
Kıyamet gününde hiç kimsenin hiç kimseye faydası olmayacaktır. O gün emir ve yetki sadece Allah’a aittir. "O gün kimse kimseye hiçbir fayda sağlayamayacaktır. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır” (İnfitâr,82/19).
KIYAMETİN KOPMA ZAMANI
Her şeyi merak eden insan, kendi akıbetini doğrudan ilgilendiren kıyametin ne zaman kopacağını da elbette merak edecektir. İnsanın, hakkında bilgi sahibi olabileceği alan ve bu alan hakkında elde edebileceği bilgi sınırlıdır. İnsan bilgisinin ulaşamayacağı, yalnızca yüce Allah’ın bilgisi dahilinde olan işler de vardır. Yalnız Allah’ın bildiği bu bilgilere “gayb bilgileri”, bunların bağlı olduğu alanlara da “gayb konuları” denir. Kıyametin kopacağı vakit de işte böyle gayb bilgilerinden birini oluşturmaktadır. Mekkeli müşrikler, Hz. Peygamber (s.a.v.) in peygamber olduğunu ispat edebilmesi için, kıyametin ne zaman kopacağını bilmesi gerektiğine inanıyor ve bu soruyu ona yöneltiyorlardı. Oysa hikmeti gereği, Allah teala kıyametin kopacağı zamanın bilgisini kendisine saklamış, yani onu gayb bilgileri arasına koymuştu. Şu ayet onların bu sorularına cevap olmak üzere inmiştir:
“Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: ‘Onun bilgisi ancak Rabb’imin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır….” (A'râf, 7/187).
Vahiy meleği Cebrail insan suretinde Hz. Peygember’in yanına gelerek İslam dinin esasları ile ilgili bazı sorular sormuş ve cevaplarını almıştı. Bu sorular arasında,
“Kıyamet ne zaman kopacaktır?” sorusu da vardı. Hz. Peygamber’in verdiği cevap şöyle olmuştur:
“Bu konuda kendisine soru sorulan kimse, soruyu sorandan daha çok bilgiye sahip değlidir.” [1]
SONUÇ
Kısaca söylemek gerekirse; bu dünya hayatı geçicidir. İnsan imtihan için yaratılmıştır. Herkesine davranışlarının adaletli bir şekilde karşılığını görmesi için, hiçbir yan etkinin bulunmayacağı adil bir mahkemenin ve adalet ortamının gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Aksi taktirde, yer yüzündeki haksızlıklar ve zulümler, yapanın yanında kâr kalır. Böyle bir durum akla aykırıdır. İşte bu sebeple, herkesin yaptıklarının hesabını vereceği bir ikinci hayat zorunludur. Bütün semavi dinlerin temel ilkeleri arasında, öldükten sonra dirilme ve ebedi olan ikinci bir hayatın varlığı inancı yer almaktadır.
Ahiret inancı, insanı boşluktan ve ümitsizlikten kurtarır, ilahi adaletin gerçekleşecek olması azmi ve gayreti arttırır.
Ölüm bir yok oluş değil, asıl ve sonsuz hayatın bir başlangıcıdır.
POLATLI MÜFTÜLÜĞÜ
[1] Buhârî, İman, 37; I, 18.
- KÖŞE YAZISI 28-08-2023 KİTAPLARIN DÜNYASI 28.03.2023
- KÖŞE YAZISI 25-03-2023 ÇOCUKLARDA HİPERAKTİVİTE 25.03.2023
- KÖŞE YAZISI 23-03-2023 TERAVİH NAMAZI 23.03.2023
- KÖŞE YAZISI 22-03-2023 BALIKLIGÖL 22.03.2023
- KÖŞE YAZISI 18-03-2023 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ 18.03.2023
- KÖŞE YAZISI 16-03-2023 EL TİTREMESİ 16.03.2023
- KÖŞE YAZISI 14-03-2023 14 MART TIP BAYRAMI 14.03.2023
- KÖŞE YAZISI 11-03-2023 ÇOCUKLARDA ŞEKER HASTALIĞI 11.03.2023
- KÖŞE YAZISI 10-03-2023 ANTROPOLOJİ 10.03.2023
- KÖŞE YAZISI 09-03-2023 FESLEĞEN ÇAYI 09.03.2023
Yorumlar