Konut piyasasında son dönemde yaşanan fiyat hareketliliklerine ek olarak, alım-satım masraflarının artması, özellikle yatırımcılar ve birikimini konuta yönlendirmek isteyenler açısından yeni zorluklar anlamına geliyor. Bu gelişmelerin, işlem hacminde yavaşlama ihtimalini de beraberinde getirdiği belirtiliyor.
Türkiye'de tapu harcı, hem satıcıdan hem de alıcıdan ayrı ayrı yüzde 2 olarak tahsil edilmekte olup, toplamda yüzde 4'lük bir orana tekabül etmektedir. Rayiç bedellerdeki güncellemeyle birlikte, bu oran üzerinden ödenen harç tutarı da katlandı. Önceden 500 bin TL'lik bir taşınmaz için yaklaşık 20 bin TL harç ödenirken, güncel rayiç bedellere göre bu miktar 150 ila 200 bin TL seviyelerine ulaşabiliyor. Bu astronomik artış, konut sahibi olmak isteyenleri düşündürürken, satış yapmayı planlayan kişiler için de caydırıcı hale geliyor. Özellikle büyükşehirlerde rayiç değerlerin piyasa değerine yaklaştırılması bu etkiyi daha da belirginleştiriyor.
EMLAK VERGİSİ DE ARTTI
Rayiç bedel artışı sadece tapu harçlarına yansımıyor. Aynı zamanda yıllık olarak tahsil edilen emlak vergisi hesaplamaları da bu güncel değerler üzerinden yapılmaya başlandı. Belediyeler, 2025 itibarıyla bu güncel rayiç değerleri baz alarak yeni tahakkukları düzenliyor. Merkezi bölgelerde yer alan mülkler için yıllık vergi yükü binlerce TL'ye ulaşabiliyor. Bu durum, özellikle sabit gelirli mülk sahiplerini uzun vadede zorlayabilir ve bütçelerinde ek bir yük oluşturabilir.
PİYASALAR DURGUNLAŞABİLİR
Maliyetlerdeki bu artış, gayrimenkul piyasasındaki hareketlilik üzerinde yavaşlatıcı bir etki oluşturabilir. Uzmanlar, alıcıların bekleme eğiliminde olduğunu, satıcıların ise yüksek tapu harcı nedeniyle işlemden çekilebildiğini ifade ediyor. Böyle bir ortamda konut talebinde daralma, fiyat dengelerinde dalgalanma gibi sonuçlar ortaya çıkabilir. Ayrıca yatırım amaçlı yapılan alımların azalması, kiralık konut piyasasında da dolaylı etkiler yaratabilir. Emlakçılar, yılın ikinci yarısında daha durağan bir pazar beklendiğini bildiriyor.
AĞIR CEZALAR YOLDA
Bazı bireylerin, tapu harcını daha az ödemek amacıyla rayiç bedeli düşük beyan etme yolunu denediği biliniyor. Ancak bu uygulama ciddi cezai sonuçlar doğurabiliyor. Gerçek satış bedeli ile beyan edilen tutar arasında fark olması halinde, fark oranında ceza ve gecikme faizi ile tahsilat yapılabiliyor.