Ankara’nın Beypazarı ilçesinde yaşayan semer ustası İbrahim Atıcı, 52 yıldır sürdürdüğü mesleğiyle hem geçimini sağlıyor hem de kültürel mirası yaşatıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Yaşayan İnsan Hazineleri - Geleceğe Aktarılan Mirasın Temsilcileri Ödülü"ne layık görülen Atıcı, semerciliğin son temsilcilerinden biri olarak dikkat çekiyor.
"ÜÇÜNCÜ KUŞAK USTAYIM"
Dükkanının önünde, el emeğiyle ürettiği semerleri sergileyen Atıcı, hem turistlerin ilgisini çekiyor hem de yük hayvanı besleyen köylülerin ihtiyaçlarına cevap veriyor. Ahşap iskeletinden keçeli mindere kadar her bir parçasını özenle hazırladığı semerler, Beypazarı’nın kültürel dokusunun da bir parçası haline gelmiş durumda. Bölgeye gelen ziyaretçiler, özellikle minyatür semerlere yoğun ilgi gösteriyor.
Semerciliği dedesinden devralan İbrahim Atıcı, mesleği babasından öğrenerek sürdüren üçüncü kuşak bir usta olduğunu belirtti. El işçiliği gerektiren bu zanaatın yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu vurgulayan Atıcı, çırak bulmakta zorlandığını söyledi.
“Semercilik artık bitme noktasında. Kimse bu işi öğrenmek istemiyor. Oysa bir semeri yapmak bazen bir, bazen iki gün sürebiliyor. Bu dükkanı belediye bana tahsis etti, ben de elden geçirerek restore ettim. Üretimi burada sürdürüyorum” diyen Atıcı, geleneksel yöntemlerle üretimini devam ettiriyor.
"ESKİDEN YILDA 600 SEMER YAPARDIK"
Semerciliğe olan talebin geçmiş yıllara göre büyük ölçüde azaldığını ifade eden Atıcı, “Eskiden yılda 600 semer yapardık. Şimdi ayda 30 semer anca yapabiliyorum. Eskiden her köyde en az birkaç eşek bulunurdu. Şimdi köyler boşaldı, eşek kalmadı. Talep azaldı. Bugünlerde daha çok süs eşyası olarak alınıyor. Evinin bir köşesine dekor olarak koyanlar var” dedi.
Ayrıca semer yapımında kullanılan malzemeleri temin etmekte de zorlandığını dile getiren Atıcı, malzeme bulmanın da üretimi olumsuz etkilediğini söyledi.