Ankara’da yaşayan Tunalı ailesi, koruyucu ailelik sayesinde üç kız çocuğuna yeni bir hayat sunmanın gururunu yaşıyor. Bu çocuklardan biri olan İlknur, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın koruması altında büyürken üniversiteye yerleşen 286 gençten biri olarak dikkat çekiyor.

Tunalı ailesi, iki biyolojik çocuklarının yanı sıra üç koruyucu çocuğa da sevgi dolu bir yuva sağlıyor. Özellikle kız çocuklarının eğitimine ve kendi ayakları üzerinde durmalarına büyük önem veren aile, onları topluma kazandırmanın mutluluğunu yaşıyor.

"YEDİ YAŞIMDA AİLEMİN YANINDAN AYRILDIM"

İlknur, henüz 7 yaşındayken ailesinden ayrılarak yurda yerleştirildiğini ifade etti. Altı ay yurt ortamında kaldıktan sonra koruyucu ailesiyle tanıştığını anlatan İlknur, bu sürecin hayatındaki dönüm noktası olduğunu belirtti.

Koruyucu annesiyle ilk görüşmelerini duygusal sözlerle anlatan İlknur, "İlk kez annemle görüştüğümde aramızda hemen bir bağ oluştu. Sarılması, konuşma tarzı, bana yaklaşımı çok içtendi. İlk buluşmada ikimiz de çok ağladık" dedi. Görüşmelerin ardından kısa süre içinde ailenin yanına yerleştiğini ve zamanla diğer aile üyeleriyle de güçlü bağlar kurduğunu vurguladı.

"EVDEKİ SICAKLIK BAMBAŞKAYDI"

İlknur, koruyucu ailesiyle geçirdiği zamanların kendisi için çok değerli olduğunu belirterek, "İlk kez bu kadar sıcak bir aile ortamı gördüm. Kardeşlerimle aramızda tartışmalar da oluyor ama bunlar bile güzel anılara dönüşüyor" dedi. Ailesiyle her şeyini paylaşabildiğini ifade eden İlknur, onların desteği sayesinde özgüven kazandığını ve stresli sınav dönemlerini daha kolay atlattığını söyledi.

Ankara'da bir üniversiteye yerleştiğini belirten İlknur, ailesinin bu süreçte hep yanında olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
"Telefonumu almaları bile aslında benim iyiliğim içindi. O an anlamasam da şimdi ne kadar doğru olduğunu görüyorum. Hem anlayışlı hem yönlendirici oldular."

"MOTİVASYON KAYNAĞIM AİLEM OLDU"

İlknur, pek çok arkadaşının motivasyon arayışında olduğunu ancak kendisinin bu desteği aile ortamında bulduğunu ifade etti:
"Benim motivasyonum temelden geldi. Annem ve babam her zaman yanımdaydı. Bu da beni daha güçlü kıldı."

Ankara'da duyarsızlığın görüntüsü!
Ankara'da duyarsızlığın görüntüsü!
İçeriği Görüntüle

Koruyucu anne Selma Tunalı, bu yolculuğun bir rüyayla başladığını dile getirerek, "Çocukken rüyamda bir kız çocuğu görmüştüm. O gün koruyucu aile olma fikri içime yerleşti. İlk çocuğum Merve’yi rüyamda gördüğüm gibi evimize aldık" dedi. Diğer çocuklarla yollarının ise farklı şekillerde kesiştiğini belirten Tunalı, özellikle bir çocuğun 'keşke benim de ailem olsaydı' sözlerinden çok etkilendiğini söyledi.

"KIZ ÇOCUKLARININ GÜÇLÜ OLMASI GEREK"

Selma Tunalı, koruyucu aileliğin sadece bir çocuğa değil, onun gelecekte kuracağı aileye de dokunmak anlamına geldiğini vurguladı:
"İlknur’un üniversiteyi kazanması büyük bir başarı. Çok zeki ve azimli bir çocuk. Koruyucu aile olarak bir çocuğu değil, aslında bir geleceği kazanmış oluyorsunuz."

Baba Ethem Tunalı ise özellikle kız çocuklarının eğitilmesinin önemine dikkat çekerek, "Bir çocuğun hayatına dokunduğunuzda onun dünyasını değiştiriyorsunuz. Kız çocuklarının kendi ayakları üzerinde durabilmesi bizim için çok önemli" ifadelerini kullandı.

Kaynak: İHA