Ankara Kalkınma Ajansı tarafından Ankara Ticaret Borsası ev sahipliğinde düzenlenen “Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Çalıştayı”, kamu kurumları, yerel yönetimler, özel sektör temsilcileri, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarını bir araya getirdi.
Çalıştayda, Ankara’nın sürdürülebilir gıda vizyonu çerçevesinde gıda sistemlerinin Ar-Ge, teknoloji ve yenilik temelli olarak güçlendirilmesi ile üretimden tüketime uzanan gıda arz zincirinin dayanıklılığının artırılması gibi kritik başlıklar ele alındı.
BAKANLIK YETKİSİNDEN YOL HARİTASI DEĞERLENDİRMESİ
Etkinlikte, Ankara Kalkınma Ajansı tarafından yürütülen “Sürdürülebilir Gıda Sistemleri Teknik Destek Programı” hakkında katılımcılara bilgilendirme yapıldı. Çalıştayın, bölgesel kalkınmaya katkı sunacak sürdürülebilir stratejilerin geliştirilmesi ve Ankara’da önümüzdeki yıllarda uygulamaya geçirilecek eylem planlarının oluşturulması açısından yol gösterici olması hedefleniyor.
Panelde konuşan Tarım ve Orman Bakanlığı Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürü Burçak Yüksel, Türkiye’nin sürdürülebilir gıda sistemlerine yönelik uluslararası girişimlerdeki öncü rolüne dikkat çekti. 2019 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı çerçevesinde hazırlanan ülke raporuna değinen Yüksel, bu sürecin 3. Tarım Orman Şurası ile desteklendiğini belirtti.
Yüksel, “Ulusal Yol Haritası dört belge halinde hazırlandı. Güvenilir ve besleyici gıdaya adil erişim, gıda kaybının azaltılması, iklim değişikliğine uyumlu üretim modelleri, doğal kaynakların sürdürülebilir kullanımı gibi on öncelik alanında toplam 117 eylem planlandı” dedi. Türkiye’nin bu süreçte çeşitli uluslararası koalisyonlara katıldığını da vurgulayan Yüksel, katılımcı bir anlayışla kamu, akademi ve STK’lardan görüşler alındığını aktardı.
SÜTAŞ'TAN DÖNGÜSEL GIDA ÜRETİMİ ÖRNEĞİ
Sütaş Kurumsal İlişkiler Koordinatörü Fatma Can Sağlık ise konuşmasında gıda sistemlerinin bütüncül yapısına değinerek, şirketin sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını paylaştı. Sağlık, “Çiftçiye, toprağa, iklime ve güneşe bağımlıyız. Gıda sistemleri bir bütün; sadece üretime odaklanmak yeterli değil” dedi.
Sütaş’ın dört kampüsünde biyogaz tesisleri ile atıklarını enerjiye dönüştürdüklerini belirten Sağlık, “Elektrik ihtiyacımızın %92’sini biyoyakıttan karşılıyoruz. Hedefimiz %100’e ulaşmak. Aynı zamanda sera gazı salınımını da üç kat oranında önlüyoruz” ifadelerini kullandı. Şirketin kırsalda üreticiyle iş birliği içinde sözleşmeli tarımı teşvik ettiğini de sözlerine ekledi.
TARIMSAL SUYUN VERİMLİ KULLANIMI GÜNDEMDE
Ofis Yem Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Cem Taşkaldıran ise sürdürülebilirliğin temel unsurlarından biri olan su yönetimine dikkat çekti. Türkiye’de kullanılan suyun %70-75’inin tarımsal sulamada kullanıldığını belirten Taşkaldıran, “Vahşi sulama hala yaygın. Modern sulama sistemlerinin toprak yapısına göre doğru uygulanması gerekiyor” dedi.
Mısır üretiminde yaşanan artışın, özellikle İç Anadolu’da yeraltı su kaynaklarını zorladığını belirten Taşkaldıran, “Su tüketimi daha az olan ürünlerin teşvik edilmesi gerekiyor. Örneğin soya fasulyesi, mısıra göre daha az su tüketiyor ve ekonomik değeri yüksek. Bu tür stratejik planlamalarla hem çiftçinin gelirini koruyabilir hem de kaynaklarımızı sürdürülebilir kullanabiliriz” diye konuştu.
Çalıştay, Ankara’nın sürdürülebilir gıda sistemlerinin güçlendirilmesi yolunda önemli bir adım olarak değerlendirilirken, ortaya konulan strateji ve önerilerin hem bölgesel kalkınmaya hem de ulusal politikalara yön vermesi bekleniyor. Katılımcılar, gıda güvenliği, çevresel sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğine karşı dirençli üretim modelleri konularında iş birliğinin artırılması gerektiği konusunda hemfikir.