Ankara'daki yangın kontrol altına alındı Ankara'daki yangın kontrol altına alındı

Anahtar Parti Polatlı İlçe Başkanı Serkan Koyuncu, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü dolayısıyla yerel basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Basının sorularını yanıtlayan Koyuncu, Anahtar Parti’nin yola çıkışı, Sarıoba’daki HES projesi ve Avdanlı’da kurulması planlanan nükleer atık tesisi hakkında açıklamalarda bulundu.

Serkan 2

“KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”

Basın mensuplarının çevreyle ilgili projelere dair soruları üzerine konuşan Koyuncu, özellikle Sarıoba’daki HES projesi ve Avdanlı’da kurulması planlanan nükleer atık gömme tesisi hakkında eleştirilerini dile getirdi. Koyuncu şunları söyledi:

“Hükümet bizim üzerimize bazı şeyleri deneyebilir. Ekonomik anlamda deneyebilir mesela Mehmet Şimşek çıkıyor diyor ki ‘Artık rasyonel politikalara dönüyoruz, irrasyonel politikayı bırakıyoruz.’ Yani biz ne yaşadık dört sene boyunca da artık irrasyonel politikaya geçeceğiz? Sonra da terörle ilgili üzerimizde deneme yapabiliyorlar mesela. Barış Süreci falan. Bir deneme yapalım diyor. Biz orada altı, yedi yüz tane şehit veriyoruz. Dolayısıyla yapılan bazı deneme-yanılmaların bedelini nakdi olarak ödeyebiliyoruz. Evlatlarımızın canıyla da ödeyebiliyoruz. Ama bu HES gibi, siyanürle altın arama gibi projelerde bunların bedelini bizim önümüzdeki nesillerimiz ödeyecek. Kimsenin benim çocuklarımın, torunlarımın hayatı üzerinden böyle bir kumar oynamaya hakkı yok.

Avdanlı’da kurulması öngörülen nükleer atıkların gömülmesi ile ilgili proje, bunlar kabul edilebilir şeyler değil. Fakat içinde bulunduğumuz jenerasyonuna bunu anlatmak çok zor. Bizim bu tür çevresel hassasiyetlerimizi okul öncesi çağdan başlayarak anlatmamız lazım. “

“PRENSİPLER HER ŞEYDİR”

Koyuncu, Polatlı Postası İmtiyaz Sahibi Aykut Kaya’nın “Anahtar Parti seçim konjonktüründe kendisini nasıl konumlandıracak? Mesela DEVA Partisi kuruldu hem AK Parti’yi hem CHP’yi eleştirdi. Gelecek Kuruldu hem AK Parti’yi hem CHP’yi eleştirdi. Buna MHP de dahil. Türkiye’nin geleceği, Türkiye’nin bekası deyip birleşiyorlar. Anahtar Parti nasıl bir konum alacak? İdeolojik fikri nedir? Merkez Sağ’da yer alacak mı?” sorusuna şu şekilde yanıt verdi:

“Bizim çıkış noktamız şu: Türk seçmeni iddiası olmayan adamı sevmez, oy vermez. Türk siyasetinin bize vaat ettiği bütün makamlara talibiz. İnanmadığımız bir meselenin arkasında duramayız. Ben 1994’te öğrenciydim, Karabağ’ın işgalini protesto için Kızılay’a çıktım orada bir cop yedim. Benim siyasi hayatım böyle başladı, 2009’a kadar bir siyasi hayatım olmadı. Bu süre zarfında benim çalıştığım siyasi hareket yüzde 1,5 seviyesini hiç geçemedi. Bunun altını çiziyorum, ölene kadar bir şeref madalyası olarak taşıyacağım. Prensipler her şeydir. İnsanın tarzı, duruşu her şeydir. İnanmadığımız hiçbir şeyi hiç kimse bize yaptıramaz. İnanmadığımız hiç kimsenin arkasında bizi kimse durduramaz. Aynı şeyi biz genel başkanımızdan da bekliyoruz, umuyoruz, biliyoruz. Öyle olduğu için zaten arkasında siyaset yapıyoruz. Böyle bir şeyle karşılaştığımızda böyle bir organizasyonunun içinde olmayacağız.”

NEDEN ANAHTAR PARTİ’YE OY VERMELİLER?

Anahtar Parti’nin neden desteklenmesi gerektiği yönündeki bir soruya ise Koyuncu şu dikkat çekici yanıtı verdi:

“Stanford Üniversitesi’nde bir araştırma yapılmış. İdam isteyenler ve idama karşı olanlar üzerine. Araştırmada her iki done de verilmiş taraflara. Kimse fikrini değiştirmiyor sonuç olarak. Bir saatten sonra birtakım argümanlarla insanların algılarını değiştirmek çok kolay bir iş değil. Hatta çok üstlerine gidince daha da katılaştığını söyleyebiliriz. Bugün yaşadığımız şey bu. Eğer Türk seçmeni şu andaki oy verme saiklerinin gerekçelerini gözden geçirmezse, seçim kriterlerini değiştirmezse bize oy vermez, mümkün değil! Allah isterse olur, istemezse olmaz. Seçmenden oy istemek seçmenin kızını istemeye benzer. Bir tanesine namusunuzu emanet edersiniz bir tanesine memleketin namusunu emanet edersiniz. Kızınızı verirken bazı kriterleriniz vardır, nereden para kazanıyorsun, kiminle düşüp kalkıyorsun, kazandığın parayı nereye harcıyorsun gibi… Bunları oy verirken de sormak zorundayız.”

Muhabir: ÖYKÜ KARABACAK