Sosyal medya dilenciliği diye bir kavram var biliyor musunuz bilmiyorum. Bilmiyorsanız da aklınızda bir şeyler oluşmaya başlamıştır diye düşünüyorum.

Teknolojinin gelişmesiyle gündelik yaşamımız sosyal medyaya entegre olmuş durumda. Artık herkes lüks, kolay yaşam sürmenin peşine düştü. Çünkü sosyal medyada popüler olan hesaplar bunu böyle gösterdi. Olması gereken buymuş algısı yarattı.

Günlük yaşamda ışıklarda, sokaklarda dilenen insanlar görürüz. Bu geleneksel dilencilik olarak geçmekte.

Sosyal medyada da sosyal medya kullanıcılarını görüyoruz. Bu nasıl mı oluyor?

Ünlülere, markalara, sayfalara mesaj yoluyla ulaşıp para ya da ürün isteme gibi. İşte bu sosyal medya dilenciliği oluyor.

Sosyal medya dilenciliği, geleneksek dilencilikten çok daha kolay geliyor insanlara. Çünkü yüz yüze iletişimde utanma duygusu çok daha fazla olabilecekken sosyal medyada durum böyle değil.

İnsanların bu duruma bürünmesinin en büyük sebebi takip ettikleri kişilerin ulaşılamaz gibi görünen lüks yaşantıları diyebilirim.

Sosyal medyada üretilen emek hepimize çok daha kolay gelmektedir. Somut bir ürün ya da kalıcı bir mal yoktur. Zaman açısında belli saatler arasında çalışmak gibi bir zorunluluk yoktur.

Sosyal medya dilenciliği sadece kullanıcılar tarafından gerçekleşmiyor. Fenomenler de bu yola başvuruyor. Çünkü amaç kısa yoldan kazanç sağlamak... Mesela fenomenlerin, beğen, abone ol, kanalıma katıl söylemleri sosyal medya dilenciliğine girmektedir.

Gelişen teknoloji ve hayatımızın merkezi haline gelen sosyal medya bakalım ilerleyen günlerde hangi kavramları hayatımıza sokmaya devam edecek.