13 Eylül 1921… Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktası. Sakarya Meydan Muharebesi, düşmanın yurtta ilerleyişinin durdurulduğu, milli mücadelenin temellerinin atıldığı büyük bir zafer. Sadece Polatlı’nın değil, tüm Türkiye’nin onuru.
Ancak ne acıdır ki; bu büyük zaferin kutlamaları her geçen yıl küçülüyor, sönükleşiyor, adeta unutulmaya yüz tutuyor. Türk milletinin var oluş mücadelesinde dönüm noktası olan, düşmanın yurttaki ilerleyişini durduran, milli mücadelenin temelini oluşturan Sakarya Meydan Muharebesi Zaferi’nin 104. yıl dönümü yaklaşıyor. Ancak bu yıl yapılacak resmi törenler hâlâ merak konusu.
Geçmişin görkeminden bugünün sessizliğine
Bir zamanlar cumhurbaşkanlarının, başbakanların, TBMM başkanlarının, bakanların, milletvekillerinin, valilerin katıldığı törenler yapılıyordu. Devletin tüm unsurları Polatlı’da olur, Duatepe’de bayram coşkusu yaşanırdı. 2024 yılında Polatlı’da yapılan devlet töreni Genel Müdürlük seviyesine indirilmiş, bu durum hem Polatlı’da hem de ülke genelinde pek çok kesimden tepki toplamıştı. Zamanında cumhurbaşkanlarının, başbakanların, bakanların, milletvekillerinin ve valilerin katıldığı törenler her yıl biraz daha küçülerek yapılmaya başlanmıştı. Duatepe’de geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen törende ne TBMM Başkanı ne milletvekilleri ne de geniş katılım vardı. Uçak gösterilerini heyecanla bekleyen vatandaşlar bile eli boş dönmüştü.
"Çanakkale gibi kutlanmalı"
Sakarya Zaferi, Türkiye’nin bağımsızlık yolundaki en kritik zaferlerinden biri. Çanakkale Zaferi nasıl tüm yurtta coşkuyla kutlanıyorsa Sakarya Zaferi de aynı şekilde geniş kapsamlı ve coşkulu törenlerle anılmalı. Ancak her geçen yıl kutlamalar genişleyip çeşitleneceğine, adeta kendi içine kapanıyor. Bu zaferin sahibi TBMM’dir. Önceki yıllarda törende TBMM çelengi ortada bırakılmış, sonrasında çelenk sunma etkinliği yavaş yavaş terk edilmişti. Milletvekillerinin, TBMM Başkanı’nın katılmadığı törenler “Bu zafer kimin?” sorusunu akıllara getiriyor.
Polatlı sahip çıkmalı
Polatlı halkı, esnaf odaları, ticaret odası, ticaret borsası ve şehrin önde gelenleri bu zafere sahip çıkmak zorunda. Spor etkinliklerine ayrılmayan bütçeler, tarihi değerlerimiz için kullanılmalı. Marifet sadece ünlü sanatçılar getirip konser yapmak değil; asıl marifet, bu zaferi tüm Türkiye’de yankılanan bir kutlamaya dönüştürmek, şehitlerimizi anmak ve gençlere milli mücadele ruhunu aktarmaktır.
Siyasi partilere ve STK’lara çağrı
Bu yıl törenlerin yeniden Genel Müdürlük seviyesinde kalmaması için siyasi partiler ve sivil toplum kuruluşları göreve çağrılıyor. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başta olmak üzere tüm milletvekilleri törene katılmalı. Hatta “Terörsüz Türkiye Komisyonu” bir toplantısını 13 Eylül kapsamında Polatlı’da yapmalı. Çünkü Sakarya Zaferi, Türk’üyle Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Tatar’ıyla, bu topraklar için canını veren ecdadımızın ortak zaferidir.
Zafere sahip çıkamayan bir Polatlı mı olduk?
Siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, yerel yöneticiler… Bu yıl 13 Eylül Sakarya Zaferi Devlet Töreni gerçek anlamda devlet töreni olsun. Polatlı, zaferine sahip çıksın. Yoksa tarih bize şu soruyu soracak: “Zafere bile sahip çıkamayan bir Polatlı mı olduk?”