Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Polatlı Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Davut Yaşar, 12 – 18 Aralık haftasını kapsayan Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası nedeniyle yerli üretimin önemini anlatan bir açıklama yaptı.

Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Polatlı Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanı Davut Yaşar, her yılın 12 – 18 Aralık haftasını kapsayan Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası nedeniyle açıklama yaptı. Yaşar, “Ekonomik kalkınma için alışverişlerimizde ister gıda olsun ister tekstil, ister kalem olsun ister beyaz eşya, her zaman yerli üretimden yana olmalıyız. Özellikle döviz kurlarındaki yükseliş de göz önünde bulundurularak, paramız yurtdışına çıkmasın ve kendi ülkemiz kazansın diye yerli malı kullanmanın, yatırım yapmanın ve elimizdekilerin değerini bilerek tutumlu olmanın tam zamanı” dedi.

ESNAFLARIMIZA DOĞAL OLARAK ŞEHRİMİZE SAHİP ÇIKMALIYIZ

Yerli malı haftasında Polatlı’ya seslenen Yaşar, “Hangi sektör olursa olsun mutlaka alışverişimizi yerel esnafımızdan yapmalıyız. Polatlı esnafı kazandığını yine ilçemizde harcayarak hem paranın şehrimizde kalmasını hem de ekonominin dinamosu olarak yaşamını sürdürüyor. Bu sebeple iş adamlarımızdan müteahhitlerimize, vatandaşımızdan esnaflarımıza kadar herkes yerel esnaflardan alışveriş yaparak ekonomiyi ve esnaflarımıza doğal olarak şehrimize sahip çıkmalı. Yerli malı haftası bizimle özdeşleşmiş ve hepimizin okul sıralarından bu yana kutladığımız bir haftadır. Bu sebeple yerli malı haftasının anlamına uygun olarak yerel ve milli ürünleri ve esnaflarımızı tercih edelim” diye konuştu. Yaşar, “Özellikle pandemi dönemi gösterdi ki, tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli ürünler tercih etmenin tam zamanı. Hem cebimiz, hem ekonomimiz hem de milli dayanışmamız için her yaşta bu bilinç doğrultusunda hareket etmeliyiz” diye konuştu.


PARAMIZ YURTDIŞINA ÇIKACAĞINA ÜLKEMİZDE KALMALI
Yerli üretimin tercih edildikçe kalitesinin ve başarısının artacağını hatırlatan Yaşar, “Güçlü ve her geçen gün büyüyen bir potansiyele sahip ülkemizde tam kalkınmayı gerçekleştirmenin ilk koşulu yerli olanı desteklemektir. Telefondan ayakkabıya, kazaktan pirince kadar her alanda öncelikli tercih yerli üretim logolu ürünler olmalı. Paramız yurtdışına çıkacağına ülkemizde kalmalı. İthalatı azaltmanın ilk yolu yerli ve milli olmak. Örneğin dünyanın en kaliteli ayakkabısını üretsek, bu ülkemiz içerisinde tercih edilmedikten sonra hiçbir şey anlam ifade etmez. Biz ne kadar alır ve destek sağlarsak, yerli ürün o kadar kendini geliştirip kalitesini artıracaktır. Bugün dünya üzerinde herkesten iyi olduğumuz birçok alan varken, bunu iyi değerlendirmeliyiz. Yerli ürün kullanmanın, tutumlu olmanın ve yatırım yapmanın tam zamanı olduğu hatırlatan Yaşar açıklamasında “İçinde bulunduğumuz bu hafta, Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası. Pandemi dönemiyle birlikte bu haftanın önemi her zamankinden daha çok arttı. Öyle ki tüm dünyanın mücadele ettiği pandemi sürecinde yerli ürün kullanmak, alışverişlerde paramızı yurt içinde tutmak, bununla birlikte tutumlu olmak, ihtiyaç kadar satın almak, para biriktirmek, tasarruf yapmak, yatırım yapmak kendi cebimize fayda sağlarken, ekonomimize de büyük olumlu etkilerde bulunur. Milli dayanışmayı güçlendirir. Ülkemiz yerli ve milli olma yolunda başarılı şekilde ilerlerken, özelikle bu dönemde bu bilince her bir bireyin sahip olması gerekiyor. Alışverişlerimizde yerli üretim ürünleri ihtiyacımız kadar satın almalıyız.” diye konuştu.

MİLLİ SERVETİMİZİ ÇAR ÇUR ETMEYELİM

Milletçe birlik olunduktan sonra kendi üreticimizi kalkındırmanın ülkemize büyük değer katacağını vurgulayan Davut Yaşar, “Paramızın değerini en çok anlamamız ve ona sahip çıkmamız gereken bir dönemdeyiz. Türk lirasının ülkemizde kalması, bu bilinçle alınacak ürün veya mallarda öncelikle yerli üretim olanların tercih edilmesi, milli dayanışmanın güçlenmesi, ekonomik kalkınma için bu Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası milat olsun. Çantadan buzdolabına, çoraptan telefona, muzdan gömleğe, yerli ve milli olan ürünleri tercih edelim. Hiçbir yerde olmayan milletimizdeki bu birlik olma duygusu ve yeteneği ile hem kendi üreticimizi kalkındıracak, hem ithal ürünlere göre daha uygun fiyatlı alışveriş yapacak, hem de kendi bütçemize katkı sağlamış olacağız. Kendi üreticimizi kalkındırmanın hem büyümeye hem gelişmeye hem de cari açığa doğrudan olumlu katkısı olacaktır. 2023 hedeflerine ulaşmak için yerli ve milli anlayışıyla birlikte tutumlu olma ve israftan kaçınmayı da ilk görevimiz bilmeliyiz. Kamuda ya da evlerde, nerede olursa olsun enerjiden, sudan, doğalgazdan, paradan tasarruf yapmalı, tutumlu olmalıyız. Milli servetimizi çar çur etmeyelim” diye konuştu.