Yargıtay'dan kiracıları üzecek haber geldi. Ev sahibi ve kiracıları ilgilendiren emsal karar çıktı. Peki ev sahibi ve kiracılar için Yargıtay'dan hangi emsal kararlar çıktı? Yargıtay kararları kiracının lehine mi yoksa ev sahibinin lehine mi? Hangi durumlarda kira sözleşmesi feshedilebilir? Kiracı hakları ve ev sahibi hakları nelerdir? Emsal kararlar ve kiracıların mağduriyeti çok konuşuluyor.

Yargıtay'dan Kiracıları Üzecek Haber: Ev Sahibi ve Kiracıları İlgilendiren Emsal Kararın Detayları

Son günlerde yükselen kira fiyatları sonrasında ev sahipleri ve kiracılar arasında anlaşmazlıklar gittikçe artmaya başladı. Ev sahipleri ve kiracılar haklarını öğrenmek için araştırmalar yapıyorlar. Ev sahibi kiracı çıkarmak için kaç ay önceden haber vermeli? Kiracı hangi şartlarda ve nasıl çıkarılır? 1 yıllık kira sözleşmesi bitmeden ev sahibi evden çıkarabilir mi? Ev sahibinin yasal hakları nelerdir? Bu gibi pek çok sorunun arasında kiracıları üzecek haber Yargıtay’dan geldi.

Yargıtay'ın Ev Sahipleri ve Kiracıları Etkileyen Emsal Kararı

Yargıtay'ın ev sahipleri ve kiracıları etkileyen emsal kararı çok merak ediliyor. Ev sahibi kiracıyı hangi halde evden çıkartabilir? Yargıtay'dan kiracıları üzecek haber ve detaylarına kısaca bakalım:

Emsal Kararın Detaylı İncelenmesi: Hangi Durumlar Kiracıyı ve Ev Sahibini Nasıl Etkileyecek?

Son zamanlarda Türkiye'de ev sahibi-kiracı sorunu artarak büyümektedir. Ancak, Yargıtay tarafından emsal nitelikte bir karar alındı. Ev sahibinin evsiz kalması durumunda kiracının evi hemen boşaltması gerekecek.

Yargıtay kiracı ile ev sahibi arasındaki davada emsal bir karar verdi. Mülk sahibinin başka bir evde kiracı olarak oturması durumunda kiradaki evinin boşaltılması gerektiğine dair karar veren Yargıtay, kiracıları üzen bir emsal karara imza atmış oldu. Yüksek Mahkeme, konut tahliye davalarında eğer ev sahibinin kirada oturuyor ise bunun ihtiyacın varlığının başlıca kanıtı olduğunu kabul etti.

İşten çıkarılması sonucu bulunduğu kentten ayrılan ve kirada evi olan mülk sahibi, kiracısına "İşimi kaybettim, evi boşaltmanızı rica ediyorum" dedi.

Davacı ev sahibi, kiracısının evi boşaltmaya yanaşmaması üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. Davacı, işten çıkarılması nedeniyle çalıştığı ilçeden taşınarak dava konusu taşınmazın bulunduğu ilçeye yerleştiğini ve halen başka bir konutta kiracı olarak yaşadığını belirtti.

Ev sahibi, oğlunun konut ihtiyacı nedeniyle kiralanmış olan evin tahliyesine karar verilmesini talep etti. Davalı kiracı ise davanın reddedilmesini istedi. Davacı tarafın ihtiyaç iddiasını kanıtlayamamış olması nedeniyle mahkeme davanın reddine karar verdi. Davacı, kararı temyiz ettiğinde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi devreye girdi.

Emsal nitelikteki kararda, mülk sahibinin başka bir dairede kiracı olarak oturması yeterli delil olarak kabul edildi. Kararda şu ifadelere yer verildi:

"İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arz etmeyen geçici ihtiyaç tahliye sebebi yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.

Somut olayda kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava, davacının oğlunun konut ihtiyacının doğmasına dayanmakta olup, ihtiyaçlının kirada oturduğuna ilişkin akit dosya arasında bulunmaktadır. Konut sebebine dayalı tahliye davalarında kirada oturan ihtiyaçlının kirada oturması, ihtiyacın varlığının başlıca kanıtıdır.

Dinlenilen davacı tanıklarının da ihtiyaç iddiasını doğruladıkları anlaşılmaktadır. Bu durumda ihtiyacın samimi, gerçek ve zorunlu olduğunun kabulü icab eder. Mahkemece ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir."